Dedemin duası (2023/09)

Sevgili arkadaşlar;

Dedem ve anneannem bu yıl hacca gittiler. Döndüklerinde ben de onları ziyarete gittim. Dedem bana Kâbe’yi ve orada hissettiklerini, yaşadıklarını öyle güzel anlatıyordu ki, ben hayallere dalıp kendimi orada hissediyordum. En çok da dedemin şu sözlerinden etkilendim: “Lemanur orada hepiniz için ayrı ayrı çok dua ettim ama özellikle senin namazlarını tam ve zamanında kılan, tesettürlü bir kız olman için çok dua ettim” dedi.

Dedemin ciddiyetle söylediği bu sözlerden çok etkilendim. Ben ara sıra namaz kılıyordum ama tam bir düzen içinde değildi. Nasıl olsa çocuğum ve daha farz değil diye başımı da örtmüyordum ama kıyafetlerimin kapalı olmasına dikkat ediyordum. Dedemle konuşmalarımız benim çok ciddi kararlar almama sebep oldu.

Önce kendi içimde saatlerce düşündüm. Sonra annemle konuştum. “Ben başımı örtmeye karar verdim” dedim. Annem çok şaşırdı ve “Bu çok güzel bir karar ama böyle bir kararın arkasında hayatın boyunca durabilmen gerek. Daha çocuksun, istersen biraz daha bekle, daha fazla düşün. Sonra vazgeçersen bir kapanıp bir açılmak hoş olmaz. Allah’ın bizden neleri ne için istediğini, ibadetlerin ve olan dünya ve ahirete dair faydalarını daha fazla tekrar edip öğren, imanını kuvvetlendiren eserler oku, namazlarını tam olarak kıl, sonra zaten severek ve isteyerek, bilinçli olarak tesettüre girersin” dedi.

Bunları bilerek örtünmek istediğimi, bu düşüncemde çok kararlı olduğumu söyledim. Zaten ne kadar kararlı olduğumu, her sabah herkesten önce namaza kalkıp, ev halkını sabah namazına uyandırmamdan anladılar. İlk tesettür kıyafetim dedemin Mekke’den getirdiği namaz elbisesi ve başörtüsü oldu. Sonraki gün annem beni alışverişe götürdü ve istediğim başörtülerden ve tesettüre uygun seçtiğim kıyafetlerden aldı.

O günden sonra içimde tarifi olmayan bir sevinç ve huzur var. Allah’ın bir emrini ve ayetlerini temsil etmek, üzerinde taşımak nasıl gururlu ve onurlu bir hareket düşünsenize… Hem de Allah’ın bizden istediklerini yerine getirmekte çok büyük bir lezzet var. Mesela namaz kılmak, öyle rahatlatıcı ki, hem çok zaman alan zor bir şey de değil. Allah bizi huzuruna davet ediyor günde beş defa. Demek ki bizi seviyor, bizimle sohbet etmek, görüşmek istiyor. Bu davete nasıl “hayır gelemem” diyebiliriz ki…