Beynimiz vücut sarayımızın idare edildiği bir merkezdir. Bütün emirler, istek ve arzulara cevap veren beyindir. Beyin sağlam olduğu sürece vücut ayakta kalmaya devam eder.
Kafatasımızın içerisinde titizlikle muhafaza eden beynimizin çok girift bir yapısı vardır.
Bütün programlar beyinde şekillenir. Beyin karar mekanizmasıdır.
Sinirler ve damarların beyinle ilgili bütün bağlantıları hassas bir şekilde ayarlanmıştır. İnsanlığın başladığı tarihten günümüze kadar gelişen bütün teknik ve teknolojik gelişmeler beynin çalışmasının ürünüdür.
Günümüzün baş döndürücü teknolojik gelişme ve yeniliklerini şöyle bir hatırlarsak, beynin ne kadar üstün bir şekilde yaratıldığını daha iyi anlarız.
Kaldı ki; bu kadar teknolojik gelişmeler insan beyninin yüzde beşini çalıştırması ile ortaya çıktığı söyleniyor. Demek ki; beyni yüzde yüz bir kapasite ile çalıştırmanın imkanı olsa belki de o zaman insanları hayrette bırakacak gelişmeleri gözlerimizle görmüş ve yaşamış olacağız.
Tıptan coğrafyaya, matematikten astronomiye varıncaya kadar her türü ilmi gelişmelerin seyrine bir baktığımızda beynimizin ne kadar harika bir şekilde yaratıldığını anlarız.
Beynin çalışması ile ortaya konulan eserleri inceleyip onlara hayran kalan kimseler acaba beyni yaratan, ona bu mucize gibi kabiliyeti veren Cenab-ı Allah’ın sonsuz ilmini ve kudretini hatırlayabiliyorlar mı?
Bu kadar çok fonksiyonları olan beynimiz, kâinatın sınırlarını keşfetmede aciz kalıyor. İnsan kendi vücudundaki organların işleyişini ve görevlerini bile tamamen anlamaktan çoğu kez mahrum kalmaktadır.
Evet, beynimiz çok şeyler söylüyor. Düşünme ve karar vermemizi sağlayan beynimizi biz everen Rabbimize sonsuz şükürler olsun.
Yazan: Mehmet Erbaş
Dergimize abone olmak için tıklayın!
İlk yorum yapan olun