Arif bir süredir babasını merak ve hayretle izliyordu. Çünkü babası, el kadar küçücük ve serçe parmağı kadar incecik bir ağaç dalını ağzının içerisinde gezdirip duruyordu.
Arif bunun ne olduğunu çok merak etti.
“Babacığım, nedir o ağzında gezdirdiğin?” diye sordu.
“Misvak yavrum.” “Misvak mı?” “Evet, misvak.” “Ne işe yarar o?”
“Bu, Peygamberimizin (asm) bir sünnetidir. Yani Efendimiz (asm) düzenli olarak dişlerini misvakla fırçalamıştır.”
Arif misvağın bir “diş fırçası” gibi olduğunu düşündü o an. “Peki o zaman misvağın diş fırçasından ne farkı var ki?” diye sordu hemen.
Babası anlatmaya devam etti:
“Güzel yavrucum; misvak tamamen doğal bir üründür ve diş macunundan çok daha fazla faydası vardır. Misvak ‘Erak’ adı verilen bir ağacın dallarından kesilerek yapılır.”
Küçük bir ağaç dalıyla dişleri fırçalamak Arif’e ilginç gelmişti doğrusu.
“Ama baba, sert olmuyor mu böyle? Ağzımızı acıtmaz mı?”
“Acıtmaz Arifçim. Çünkü misvağın ucu, fırçaladıkça yumuşuyor. Hem zaten diş etlerimiz için biraz sertlik de iyidir.”
Arif ve babası, Peygamber Efendimizin (asm) misvakla ilgili neler söylediğini de öğrenmeye karar verdiler. Bu maksatla hadis kitaplarını açtılar.
Karşılarına ilk çıkan hadis-i şerif, Arif’i daha da meraklandırmıştı.
Yazının tamamı içi Haziran sayımızı kaçırmayın!
İlk yorum yapan olun