Sera da kim?

Güneş ışıklarının ulaşmadığı yer yok gibiydi. Ama hava buz gibiydi. En üzüldüğü zamanlarda hiçbir şey olmamış gibi gülümser ve asla itiraf etmezdi üzüldüğünü. Olmadık şeylere mızmızlanırdı. İşte hava da aynen öyleydi.

“İyi ki güneşe aldanmamışım” diye düşündü. Montunun üstüne yeşil pançosunu da giymişti. Kar atıştırmaya başlamıştı. Kışın yağmayan kar ne olmuştu baharın bu gününü bulmuştu.

Beden eğitimi dersine çıkamayacaklardı. Buz gibi içine giren havayı dışarı üfledi. Çıkan havanın peşinden koştu. Okula varmıştı bile. Okulun tek ağacındaki yuvasından yere düşmüş minik saksağan tir tir tir titriyordu. Her an okulun kedisi bu durumu fark edebilirdi.

Ah oyuncu kedi! Üşümüş saksağını yemeden önce bir güzel oyuncak edebilirdi. Havaların bir garip olması yeni doğan yavruları da etkilemişti. Garip kelimesi havalar için kullanılabilecek en doğru sözcüktü. Kışın ortasında açan çiçekler, delicesine yağan yağmurlar, bir kamyonu bile yerinden oynatabilecek rüzgarlar…

Geçen gün büyükler konuşurken bu tür olaylara Sera diye bir kızın sebep olduğunu işitti. Kimse bu Sera gidip bulup konuşmak istiyordu. Bu yaptığı çok ayıptı. Yukarıda oturan komşu teyzenin kızına “Sera, Sera!” diye seslendiğini duymuştu. Bu Sera o muydu? Gidip nazik bir şekilde sorup tüm gerçekleri öğrendi. İyi ki de sormuştu.

Çünkü o “Sera değil sera etkisi” imiş. Güneş ışınları atmosferden geçerek yeryüzünü gün boyu ısıtmaktaymış. Işınların bir kısmı ise yeryüzüne çarp- tıktan sonra uzay boşluğuna geri yansıyormuş. Ayrıca ısınan kara ve denizler ise sıcaklık farklarından dolayı soğuma- ya başlıyormuş. Karbondioksit, metan, su buharı ve azot oksit gibi gazlar ise dünyadan geri yansıyan bazı kızılötesi ışınları soğurarak bu ışınları yeryüzüne geri yansıtıyormuş.

Bu şekilde dünyayı yaşanabilir sıcaklıkta tutuyorlarmış. Bu olaya sera etkisi, bunun gerçekleştiren gazlara da sera gazları deniyormuş. Sera etkisi dünya üzerindeki yaşamın devamlılığı için önemliymiş. Sera etkisi olmasaymış güneşten gelen ışınların hepsi kolaylıkla uzaya geri yansıyıp, gündüzleri ısınan deniz ve karalar da geceleri çok hızlı bir şekilde soğurmuş. Yüce yaratıcımız ne güzel bir sistem kurmuş bizim için. Ama sera gazlarının biz insanlar tarafından fazlaca kullanılması nedeniyle atmosferde bu gazlar kontrolsüz bir şekilde artmaktaymış. Kontrolsüz artış daha çok ısınmaya sebep olup bu garip hava olaylarına neden oluyormuş. Bu arada kar yağışı da durmuştu. Güneş ışıklarının onu dışarıya oyuna çağıran görünüşü belki öğretmenini de beden eğitimi dersi için ikna edebilirdi. Bu heyecan ve hevesle sınıfın yolunu tuttu.

origami sera

Dergimize abone olmak için tıklayın!

işrak resfebe

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*