Duam olmasa ne önemim var?

Birinden bir şey istediğinde eğer karşılık görürsen, ne kadar çok sevinirsin.

Hele, bu sizi çok seven, sizi sizden daha fazla düşünen “Bir”ise!

Âyet-i kerimede;

“Duânız olmasa ne ehemmiyetiniz var” diyen ve her duaya karşılık veren bir “Kerim”in varlığı bile bizi ne kadar rahatlatıyor.
Açtım ellerimi ve diyorum ki;

Her şeyi karşılıksız, istemeden verebilecek kadar büyük olduğunu bildiğim için El-Vehhab dedim;

“Vehhab” olana geldim.

Bütün canlıların rızkını verdiğin için El-Rezzak dedim;

“Rezzak” olana geldim.

Her şeyi hakkıyla gören ve gözeten olduğun için El-Basir dedim;

“Basir” olana geldim.

Adaletinden sual olmayacağını bildiğim için El-Adl dedim;

“Adl” olana geldim.

En zor işleri tüm incelikleriyle bilen; bütün işleri kolaylıkla icra eden; mahlûkatın en ince ayrıntısına kadar bilip, onların ihtiyaçlarını karşılayan olduğunu bildiğim için El-Latif dedim;

“Latif” olana geldim.

DUA BİZE ÖZELLİK KAZANDIRIR

Yani ben madem, bu dünyaya ibadet ve ilimle kendimi geliştirmeye… Dua ile mükemmelleşmek için gönderildim.

Hem, el açıp dua ettiğim zaman bilirim ki, yalnız değilim, bütün ihtiyacım karşılanıyor, bana bir cevap veren var.

O halde acizliğimi bilen “Bir”ini vekil tayin etmek ve ihtiyaçlarımı O’na arz etmek güzel değil mi?

Biliyor musun, “Dua” kelimesi Kur’ân’da 212 defa geçmesi aslında bize insanî bir özellik kazandıran önemli bir ibadet olduğunu gösterir.

HEM KALKAN HEM ZIRH

Hem dua ettiğim zaman bilirim ki; “Yalnız değilim. Bütün ihtiyaçlarımı gören, bilen, sesimi duyan ve cevap veren “Semi-i Mutlak ve Mucib-i Mutlak olan yüce Rabbimiz var.

Hem dua ettiğim zaman bilirim ki;

-Dua benim değerimi belirler.

Varoluş sebebimi hatırlatır. Nereden-niçin geldiğimi ve nereye gideceğimi hatta sonunda ne olacağımı dualarım ortaya koyar.

Hem dua ettiğim zaman bilirim ki;

-Psikolojik olarak beni rahatlatır ve huzur verir. Kişiliğimin gelişmesinde yapıcı bir fonksiyon oluşturur. Çünkü Rabbime yakınlaşırım, sevgim kat kat artar.

Vicdanım tazelenir.

Hem dua ettiğim zaman bilirim ki;

-Kötü düşünceler ile ruhum ve bedenimin dengesi bozulur… Dua, ibadet, zikir ve fikir ise pozitif enerji yayar ve bozulmaya müsait olan ruh ve beden dengemi sağlar.

Böylelikle kötü düşüncelere karşı bir kalkan ve zırh oluşturur. Hal böyle olunca, “İlahi, ulvi ve meleki” bir alana girmiş olurum.
*

Böylece duâmızla, sonsuz Rahîm (şefkat eden, yardım eden), Hafîz (koruyan) Allah’ın koruma alanına gireriz. Şeytan ve habis ruhların şer/kötülük ve baskılarından kurtuluruz.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*