Hanzala özgürlük istiyor! (20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü)
Eyyy Dünya halkları, eyy İnsanlık!
Sadece “Çocuk Hakları Günü”nde değil, tüm insanlık gününde neredesin?
Ben Filistinli Hanzala! Kudüs’lü Kassam, Beytüllahim’li Beşir, El Halil’li Ham- za, Eriha’lı Ayşe, Ramallah’lı Ramazan, Nablus’lu Kasım, Cenin’li Moustapha!
Adına medeniyet dediğiniz medeniyetiniz nerede?
Bombalar altında yaralı sığındığım hastaneye bomba attınız. Arkadaşlarım, kardeşlerim, ablalalarım, annem ve babam cennete uçtu!
Filistin’de son çocuk kalana kadar sıraya giren sizler; zulüm, şiddet, kan ve vahşetle beslendiğiniz yetmiyor mu?
Ne zaman duracak, ne zaman doyacaksınız?
Dünyayı yaşanmaz kılan narsist karakterinizle nereye kadar gideceksiniz!
Hz. İsa’yı (as), Hz. Musa’ya (as), Hz. Zekeriya’yı (as), Hz. Yahya’yı (as) zul- mettiniz! Hz. Muhammed Peygamberimi (asm) ortadan kaldırmaya çalıştınız.
Sizlere gönderilen “nebi” ve “resul”leri küçümsediniz.
Sizler, vahşete yeni bir tanım getirdiniz. Sözlükte yaptıklarınızın hiçbir karşılığı yok!
Masumların kanlarını içerek korkunç bir yaratığı dönüştünüz.
Herşeyiniz var: füze, gemi, uçak, nükleer bomba…
Adına da “medeniyet” diyorsunuz. Sizler öldürmek için yaşıyorsunuz. Bir de yalan söylüyorsunuz.
Yaptığınız katliamlara masum kılıflar uyduruyorsunuz. Televizyon, gazete, internet haberlerinde öldürülenleri “terörist” öldürenleri “kahraman” ilan ediyorsunuz.
Eyyy insanlık neredesin?
Ekmeğimi, suyumu, ilacımı, ışığımı, toprağımı çaldınız. Annemi, babamı komşularımı, hayatımı ve geleceğimi yok ettiniz.
Modern silahlarınızla bize hayat hakkı tanımıyorsunuz.
Yalancılığınızın marifeti olarak kurduğunuz devasa kurumlar nerede?
Birleşmiş Milletler (BM), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNİCEF), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) neredesiniz?
Haykırıyorum, IAEA, UNRWA, UNIFEM, WHO, FAO, UNESCO, HABİTAT ve WFP neredesiniz?
Çünkü “YOK”sunuz! Her güne uydurduğunuz sahte “gün”lerle insanlığı oyalıyorsunuz!
Çocuk Hakları Günü’ymüş! Adına medeniyet dediğiniz kurumlar bizim için YOK hükmünde.
Çünkü zaten yaşamıyoruz ki.
Bu yerin altı da var. Sizi orada bekliyor olacağız!
Dergimize abone olmak için tıklayın!
İlk yorum yapan olun