Merhaba Can Kardeş!
Bahçıvanın Not Defteri’ne hoş geldin, her ay bu defterden bir sayfayı okuyacaksın. Kıymetini bil, Bahçıvan defterini herkese göstermez… 🙂
Öncelikle Haziran ayının çiçeği olan “Gül” ile başlayalım, ne dersiniz!
Gülün tarihi insanlık tarihinden daha eskidir. Tarih boyunca gül; eski uygarlıklardan Kleopatra gibi asilzadelerin gözdesi olan, resimleri çizilen bir figür halini alır. Gülün cazibesinin kaynağı ne olabilir sence? Doğru bildin! Tabii ki kokusu ve güzelliği!
Bildiğin gibi dinimizde de gül Peygamberimizi (sav) temsil eder. Bu husus Osmanlı’da gülün önemini daha da artırmış, camiler gül suyuyla yıkanmış, Fatih Ayasofya’yı ibadete açmadan önce gül suyu ile temizletmişti.
Gülün epeyce türü vardır. Bunlardan en yakinen bildiğimiz Rosa Damascena (Isparta Gülü) ve Rosa Semperflorens yani kırmızı gül. Kırmızı gül Avrupa’ya Anadolu’dan giden çiçeklerden en önemlisi diyebiliriz.
Bu kadar hazır bilgi yeterli, gerisini araştırmayı sana bırakıyorum. Çiçekler Allah’ın bize sanatını göstermek için yarattığı en güzel nimetlerden, etrafındaki güzellikleri tefekkür etmeyi ihmal etme!
İlk yorum yapan olun