Hava Zerresi ve Rüzgar

Gezgin Zeynep’in maceraları devam ediyor…

Selamun aleyküm Canım Kardeşim,

Rüzgara bindim. Uçuyoruuum.

Çok eğlenceliii. Haydi sen de bıraksana rüzgarın kollarına kendini.

Vuuuuuu…

Çok hızlııı. Sürekli bir yerden başka bir yere savruluyoruz.

Rüzgarcığım ne kadar fazla uğraman gereken yer varmış.

Neler yapıyorsun, anlatır mısın bana?

Seninle de tanımak istiyorum yüce Rabbimizi?

Hava, miniminnacık tanelerden oluşur. Ben onlara hava zerresi diyorum. Rüzgar, hava zerrelerinin kıpır kıpır hareketli halidir.

Öyle minnacık olduklarına bakma canım kardeşim.

Hava, yeryüzündeki tüm canlıların yaşam kaynağıdır. O olmadan bir an bile hayatta kalamayız.

Isı, ışık ve elektriği de bu küçücük zerreler iletiyormuş biliyor musun? Hayret ettim!

Gözle görünmeyen, elle tutulmayan, sesi soluğu dahi olmayan havaya ne kadar da muhtacız.

Bitkilerin tozlaşması ve büyümesi için de yine hava zerreleri iş başındalar.

İlkbaharda hava, rüzgarla uçuşan çiçek tozlarıyla dolar.

Yeryüzündeki sayısız bitki türüne ait tohumlar, çiçek tozları yani polenler rüzgar vasıtasıyla birinden bir diğerine taşınır.

Böylece bitkilerin çoğalmaları sağlanmış olur.

Pekiii benim sesimi senin kulağına ulaştıran nedir, hiç düşünmüş müydün?

Evet tahmin ettiğin gibi sesleri de hava zerreleri taşıyor. Hem de tüm dillerde ve tonlarda sayısız sesi hiç şaşırmadan, karıştırmadan aktarıyorlar.

Telefonla konuşurken de, radyo dinlerken de…

Aklına gelebilecek bütüüün sesleri bu taneciklerin aracılığıyla duyuyoruz.

Havanın zerreleri birbirinin aynı olmasına rağmen yeryüzünde çeşit çeşit işler görür.

Rabbimizden emir alır ve O’nun izniyle hareket ederler. Ve vazifelerini bir an önce yerine getirebilmek için heyecanla koşturup dururlar.

Bir sonraki sayımızda göklerden yeryüzüne ineceğim, yepyeni maceralar bizi bekliyor. Hepinizi bekliyoruuum.

 

Yazan: Fatma Şahin Öztaş

Çizen: Gülsena Yıldırım

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*