Ramazan Bize Neyi Hatırlatır?

Ramazan Arapça bir kelime arkadaşlar… Kameri aylardan dokuzuncunun ismi olarak bilinir.
Bu mübarek aya Ramazan isminin verilmesinde bir hikmet var.
O da şudur;
Ramazan, yaz sonunda güz mevsiminin öncesinde yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına “Ramda” kelimesinden alınmıştır. Bu yağmur genellikle yeryüzünü temizler. Bunun için Ramazanda müminler, günah kirlerinden temizlenir, kalplerini pırıl pırıl eder.
Öyle ki, Enes b. Mâlik (r.a.)´dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (asm): “Bu aya Ramazan isminin verilmesi günahları yaktığı içindir” buyurmuştur. Şu halde mübarek Ramazan ayında oruç tutan ve samimiyetle tövbe eden Müminlerin günahları yanar, böylece günah kirlerinden arınır ve tertemiz olurlar.

ORUÇ, ALLAH’A ŞÜKÜR VASITASIDIR

Peki, Ramazan’da tutulan orucun hikmeti nedir diye aklımıza bir soru gelse.
Biz de deriz ki; Ramazan’da tutulan oruç, dinimizde İslamın beş şartından hem de önemli şartlarından biridir. Orucun çok hikmetlerinden birisi de, hem şahsi hayatımıza, hem nefis terbiyemize hem de bizi Yaratan Allah’a bir şükür vasıtası olmasıdır.
Dahası oruç, zengin ve fakir arasında bir empati köprüsüdür. Yani oruç öyle bir ibadettir ki, bütün sosyal tabakaları bir aylığına da olsa eşitler. Zengin bir kişinin refah seviyesi, hayat standardı ne kadar yüksek olursa olsun oruç vasıtasıyla fakir gibi aç kalarak tabaka değiştirir. Yoksa başka türlü empati kurması pek mümkün değil.

ORUÇ, PERHİZDEN DE ÖTE…

Vücudumuz bir fabrika gibi düşünelim. Vücudumuzdaki her bir organı eğer arıza veriyorsa, o halde yediğimiz besinlerin çoğunluğundan kaynaklanan bir problem var demektir. Oruç, benliğimizi açlıkla terbiye edip bizi adeta ıslah ediyor. Çok yemekten vücudumuzu alıkoyduğu gibi, gelebilecek muhtemel hastalıkları da önler.
Esasen, açlık denen duygu hem iç bünyemizi terbiye eder, hem de duygularımızı olgunlaştırır.

ZEKAT, TOPLUMSAL BAĞI OLUŞTURUR

Zekat ibadeti ise Ramazan ayında, sosyal tabaka arasında çok sağlam bir çimento vazifesi görür. İnsanlar birbirinin
halinden ve sıkıntılarından zekat ile haberdar olur ve yardımlarını buna göre belirler. Bu bağ ile gelebilecek büyük
musibetlerin önüne de set çekmiş olur. Böylelikle “sermaye-emek çatışması”nın önüne geçmiş olur.

KADİR GECESİNİ BİLİR MİSİN?

Bir gün Resulullah (a.s.m) efendimiz, etrafında toplananlara; İsrail oğullarından Allah’a 80 sene ibadet edip bir göz açıp kapayacak süre bile isyan etmemiş dört kişiden bahsetti. Bunların Eyüp (a.s.), Zekeriya (a.s.), yaşlı adamın oğlu Hazkiyal ve Yuşa bin Nun olduğunu bildirdi. Etrafındakiler bu duruma hayran oldu… Bunların makam ve derecelerine ulaşmanın imkânsız olduğunu düşündükleri sırada Cebrail (a.s.) gelip dedi ki, “Senin ümmetin
bu kişilerin seksen yıllık ibadetlerine hayran oldular, hâlbuki Allah Teâlâ ondan daha hayırlı iyi bir şeyi senin ümmetine indirdi.”
Ve Kadir süresini okudu. Peygamber (a.s.m) Efendimiz ve beraberindekiler bunun üzerine çok sevindi.” (Hadislerle
K.Kerim Tefsiri. 15/ 8540.)
*
Kadir Gecesi Ramazan’ın son 10 veya son 7 gününde tekli gecelerde aranır.
Bu hususta sababeden bize kadar gelen bilgilere göre en çok Ramazanın 27. gecesi öne çıkıyor…
Ancak yine de net bir bilgi bulunmamaktadır.
(Buhari. Fazlü Leyletil Kadr)
Önemli olan Kadir gecemizi Ramazan ayının son günlerinde dua, ibadet ve zikirlerle geçirmek, Allah’a bol bol yakarmak ve üzerimizdeki belaların bir an önce gitmesi yönünde O’na sığınmak.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*