Çocuklara Kitap ve Okuma Zevki Kazandıralım

Sınıf Öğretmeni Mihriban Sezer ile salgın ile değişen eğitim sistemini konuştuk. Sezer, çocukların sisteme daha kolay uyum sağlayabilmesi için yapılması gerekenleri, anne ve babalara düşen görevleri anlattı.

Yüz yüze eğitim kademeli olarak başlamış olsa da, öğrencilerin bir kısmı sanal sınıflarda eğitim görüyor. Araştırmalara göre velilerin yüzde 76’sı yüz yüze eğitim istiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

İlkokulda çocuklara hayat bilgisi dersinde kazandırmaya çalıştığımız çok önemli bir davranış vardır: “İstekler mi, ihtiyaçlar mı önceliklidir?” Genellikle çocuklar zararlı ya da gerekli olduğuna bakmaksızın hep istediklerini yapmaya çalışır. Velilerin bu isteğini çocukların bu davranışına benzetiyorum. Şu an önüne geçemediğimiz ciddi boyutta zararları olan salgın bir hastalık var. Bilim insanları bu salgının yayılmasını önlemenin yolunun aramıza mesafe koyulması gerektiğini söylüyorsa, yüz yüze eğitim isteğimizin bir müddet ertelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarımızın bugünleri sağlıklı inşa edilmezse, gelecekleri de sağlıklı olmayacaktır.

Koronavirüs ile birlikte sağlık ve hijyenin sağlanacağı kontrollü bir eğitim sistemi tartışılıyor. Yeni yöntemler geliştiriliyor. Eğitim sisteminin devamlı değişmesi öğrencilerin adapte olmasını da etkiliyor.
Bu noktada öğrenmeyi arttıracak, uyum sağlayacak hangi yöntem ve teknikler uygulanabilir?

Teknolojiyi daha iyi kullanmayı öğrenmeliyiz. Çocuklar teknolojiyi seviyor ve bizden daha iyiler. Doğru kullanıldığında çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Yıllarca sadece eğlence olarak algıladığımız oyunu okullarda çocuklara yasakladık. Bir trend olduğu için değil gerçekten benimsenerek ve çocuklara kattığı yararları bilerek uygulanmasının çocukların kolay uyum sağlayacaklarını düşünüyorum. Çocuk gelişiminde oldukça önemli bir yere sahip olan oyun, çocukların problem çözme becerilerini geliştirerek kendi yeteneklerini keşfetmelerini sağlar.

Evde uzaktan eğitim gören öğrencilerin olmasıyla, veliler hem anne baba, hem öğretmen konumuna geçmek durumunda kaldılar. Bu durumu daha rahat ve etkili kılmak için aile ve çocuklara neler tavsiye edersiniz?

Öğrenmenin duygularla gerçekleştiği bugün artık kaçınılmaz bir gerçek. Çocuğun hiçbir şekilde ilgisini çekmeyen, onu dahil etmeyen, sadece ebeveyn ve öğretmen arasında yazılı iletişim sonucu verilen “WhatsApp ödevleri” için çocukla didişmek yerine onun hayalleri, hedefleri, ilgi alanları hakkında sohbet etmek daha işe yarar olacaktır. Çocuğumuza yardımcı olacağımız en önemli konu kitap ve okuma sevgisini kazandırmak. Çocuğun mutlaka kendine ait bir kütüphanesi ya da bir kitap okuma köşesi olmalı. Kitaplar her zaman çocuklarımızın gözü önünde, eli altında olmalı. Kitap okumakta zorluk yaşayan çocuklar için sesli kitaplar mutlaka denenmeli. Kitap dinlemek okumak kadar etkilidir. Kitaplarla yapacakları drama ve sanatsal etkinliklerde bu dönemde çocuklarımızın öğrenme düzeylerini artıracak ve işi eğlenceli hale getirip işimizi kolaylaştıracaktır. Yine okuduğu ya da dinlediği kitabın içeriğindekilerle ilgili örneğin origami yapmak, kitaptan anladıkları ile ilgili çizmek, boyamak, konuşmak ya da yazmak, canlandırma yapmak gibi etkinlikler… Doğada zaman geçirmek kendilerini, yaşadıkları çevreyi ve dünyayı anlamaları için de büyük bir fırsat. Bu şekilde onlara eğitimin dört duvar arasına sıkıştırılamayacak kadar geniş kapsamını göstermiş, gözlerini kendisi de büyük bir kitap olan kâinata çevirmelerini, kalp ve ruhlarıyla da okuma becerilerini kazandırmış oluruz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*