Merhaba Can Kardeş’im!
Bu ay size mikrofon uzatarak “Bediüzzaman kimdir? Bize biraz tanıtabilir misin?” diye sorduk. Mükemmel cevaplar aldık.
Ha bu arada, röportajımızı okuyan okurumuz varsa ve Bediüzzaman dedeyi tanıyorsa bize cevabını yollamayı; ismini, soyadını ve kameraya bakan bir fotoğrafını da eklemeyi unutmasın.
Allah’a emanet ol!
Bediüzzaman Said Nursi Risale-i Nur eserlerini yazmıştır. Ayrıca kendisinin çok talebeleri varmış. Bir zamanlar çocukken kendisi talebe olmak istediğinde camiideki hocasına sormuş: “Ben de sizin dersinize katılabilir miyim” diye. Buna karşılık hoca demiş ki: “Benim şimdi ki talebelerim senin yaşından daha büyükler ve derste bayağı yol kat ettiler.” Fakat küçük Said’in ısrarıyla hoca onu talebe olarak yanına almış. Bir kaç hafta içerisinde öbür talebelerin seviyesini geçip onlardan daha da ileri seviyeye ulaşmış. Eminim hocası onunla gurur duymuştur.
Kardeşim ve benim üstad dedemiz. İnsanların imanlarını kurtarmak için çok sıkıntı çekmiş. Barla’da Risale-i Nurlar’ı yaz(dırıl)mış. Bu kitaplar sayesinde her konuda bilgileniyoruz. Ona çok teşekkür ederim.
Mustafa Hakan Kılıç:
Bediüzzaman, gerçek ismi Said Nursidir.
Küçüklüğünde medrese eğitimi görmüştür, ve bir çok kez medrese değiştirmek zorunda kalmıştır, çünkü çok bilgiliydi, çocuklar bilgisini kıskandığı için olay çıkarıyorlardı ve iftira atıyorlardı. Abisinin bilgilerinden fazla bilgi sahibi olmuştur. Ayrıca Birinci Dünya Savaşı’na katılmıştır.
Risale-i Nur adlı eserini yazarak, Kur’anı anlatıyor ve Allah’ı tanıtıyor (Sözler, Şualar, Mektubat, Barla Lahikası…).
Ispartada bir arabası vardı, orada bir hapis hayatı sürmüştü, ve bir çok kez zehirlenmişti.
İrem Özçelik:
Said Nursi Kırmızı kitapları yazan ve bize Allah’ı ve Peygamberimizi tanıtan.
Hikmet Eren Özçelik:
Risale-i Nur’ları yazan ve insanların imanı için mücadele eden kişi.
Ahsen Zülal Varlık:
Bediüzzaman Dede bir kitap yazmış. Onun adı Risale-i Nur. O kitabın içinde “Bismillah her hayrın başıdır” dedi ve Allah’ı tanıttı bize. Ve bu kitap olmasaydı biz yeterince tanıyamazdık Allah’ı. Bir de içinde kendini tanıttı. Yoksa biz onu da tanıyamazdık. Bu kitabı yazmasaydı biz hem Allah’ı hem de kendisini tanıyamazdık.
İlk yorum yapan olun