Can dostlarım;
“Muharrem” kelimesinin “hürmet edilen” anlamında olduğunu biliyor muydunuz?
Bu ayın, Efendimiz (asm) tarafından “Allah’ın ayı” olarak nitelendirildiğini? (Ebu Davud, Savm 55)
Bu niteleme, Muharrem ayının faziletine, îlahi feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir aynı zamanda.
Efendimiz (a.s.m.); “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” buyuruyor.
Muharrem’in onuncu günü ise Aşure Günü’dür… Bugün oruç tutmak da sünnetir…
Zira Efendimiz (a.s.m.) oruç tutmuş ve bunu Müslümanlara tavsiye etmiştir. (Buhari, Savm,69)
Hazreti Peygamberimiz (a.s.m.) Aşure Günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve “Aşure Günü orucunun bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah’tan umarım.” buyurmuştur. Ne güzel müjde… Ancak Efendimizin bildirdiğine göre yalnızca Aşure günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulması tavsiyesini unutmayalım.
“BEN MUSA’YA SİZDEN DAHA YAKINIM”
Efendimiz Medine’ye gelince, Yahudilerin Aşure Günü’nde oruç tuttuklarını görmüştü. Ve onlara sordu: “Bugün niçin oruç tutuyorsunuz?”
Onlar da: “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî İsrail’i düşmanlarından kurtardı. Hazreti Musa o gün oruç tuttu” dediklerinde Efendimiz, “Ben Musa’ya sizden daha lâyığım (yakınım)” buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tavsiye etmişti.
MATEM VE HÜZÜN MEVSİMİ
Öte yandan Hicri 61 yılının 10 Muharrem Günü’nde Kerbela’da, Sevgili Efendimiz’in “Dünyanın iki çiçeği” ve “Cennet çocuklarının efendileri” diye övdüğü, Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın ciğerparelerinden biri olan Hz. Hüseyin ve çoğu Ehl-i Beyt’ten 70’den fazla insanın şehit edildiği ve mateme dönüştüğü hüzün mevsimidir.
Bu üzüntü verici olay, Allah’a ve O’nun Resulüne iman eden ve Ehl-i Beyt sevgisi taşıyan bütün mü’minleri derinden yaralamış, kalplerini incitmişti.
Hz. Hüseyin, bütün mü’minlerin gönlünde taht kurarken, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler tarih karşısında ve vicdanlarda hep mahkûm edilmiştir.
BARIŞ AYI BİZİ BİRLEŞTİRSİN
Bu tür olayların tekrarlanmaması adına, aynı imanı, acıyı, özlemi taşıyan kalplerimizi birleştirelim. Acılarımızı dertlerimizi akıl ve basiretle ele alıp sorumluluk duygusuyla, daha iyi bir geleceği hep beraber inşa edelim.
İlk yorum yapan olun