Her canlı sevgiye layık

sevgi

Bundan 1450 yıl önce, âlemlere rahmet olan Peygamber Efendimiz geldi dünyaya.

Hz. Muhammed (asm), bir sevgi güneşi gibi doğdu âleme. Onun için “Sevgililer Sevgilisi” denildi ona.

Onun sevgisi her şeyi kuşattı. Her şey onun sevgisine boyandı.

Kuşlar, ağaçlar, dağlar, bulutlar ne varsa onun gelişini alkışladılar. Kendi dilleriyle ona “Hoş geldin!” dediler.

Sonra bulutlar ona gölge oldu. Çağırdığında, ağaçlar bir mucize olarak yanına geldiler. Ağaçlar bazen onun yolunda iki parça oldu.

Bu hâle gökyüzündeki Ay da eşlik etti. Onun bir parmağının işaretiyle iki parça olup tekrar birleşti.

merhamet peygamberi

Zaman oldu, hayvanlar dile geldi, onu anlattı. Kurt, keçi, deve, ceylan, kertenkele ondan bahsetti.

Onun peygamberliğine şahitlik eden sadece canlılar değildi. Dağlar bile konuştu onun önünde. “Ya Muhammed, bana gel!” dedi mesela Hira Dağı onu görünce.

Bütün bir âlem, coşku ve sevgiyle ona tanıklık etti böylelikle.

Peygamber Efendimiz neye baksa, neye dokunsa onu hep sevgi kapladı.

Bütün bunları düşündüğünde, Arif’in de içini bir sevgi ve heyecan kaplamıştı. O gün, Mevlid Kandili’ydi. Bu vesileyle Peygamber Efendimizin Hayatı’ndan bazı bölümler okuyordu.

Özellikle, Peygamberimizin çevreye, ağaçlara, hayvanlara olan ilgisi dikkatini çekmişti. Peygamberin sevgi, şefkat ve ilgisi sadece insanlarla, çocuklarla sınırlı değildi.

Mesela bir keresinde, Müezza ismindeki kedisi, Peygamberimizin kucağında, elbisesinin kenarında uyumuştu. Onu uyandırmaya kıyama- yan Sevgililer Sevgilisi, elbisesinin o kısmını keserek kalkmıştı.

Başka bir zaman da, sırf zevk veya av merakından dolayı hayvanları öldürenler için şöyle demişti:

Yazının tamamını okumak için dergimize abone olun!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*