Ben Filistin’li bir çocuğum.
Ben Suriye’li çocuğum.
Ben Türkmenistan…
Ben Afgan’lı…
…Pakistan…
Biliyor musun sevgili arkadaşım, her gün bombalarla uyanıyorum. Daha doğrusu uyuyamıyorum. Bizi idare edenler neden bizi sürekli bombalıyor?
Anlamıyorum.
Bunu anneme babama sorayım dedim. Ama vakit bulamadım.
Şimdi onlar cennette!
Ben ise buradaki cehennemi yaşamaya devam ediyorum.
Silahların gölgesinde yaşamaya çalışıyorum.
Hatırlıyorum. Bir zamanlar gökyüzünde güneş vardı. Şimdi savaş uçakları ve kapkaranlık bulutlar var. Gece yıldızları sayardım. Şimdi patlayan varil bombalarını sayıyorum.
Ben Suriye’li bir çocuğum.
Ben Filistin’li çocuğum.
Ben Türkmenistan…
Ben Afgan’lı…
Pakistan…
Sen beni bilmezsin… Her gün televizyonlarda bizimle ilgili haberleri duyduğunda “vah, vah” deyip, sonra “reklamlar” geldiğinde unuttuğun o çocuğum ben.
Şimdi büyüklerimiz “çocuk hakları”ndan bahsediyorlar.
Maddelerin birinde şöyle diyor:
-Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
-Taraf devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.
Taraf Devletler bizim temel haklarımızı göz etmek bir yana, hayat hakkı bile tanımıyor.
Büyükler, kendilerine göre bir “gün” belirliyor. Kocaman masalarda kocaman göbekleriyle bizim günümüzü kutladıktan sonra dağılıyorlar.
Masa üstünde hazırladıkları “çocuk hakları” aslında hiçbir çocuğa mutluluk getirmiyor.
…
Eğer ölürsem şayet;
Bu zulmü yapanları Allah’a şikayet edeceğim.
Eğer ölürsem şayet;
Bana yaptığınız her şeyi Allah’a söyleyeceğim!
Evet ben ölürsem, en azından Cennete gideceğim. Ama ya sizler? Kendi yaktığınız ateşin alevleri sizi kucaklayacak.
Ben ölürsem şayet;
İnsanlık ölecek.
Ben Filistin’li bir çocuğum.
Ben Suriye’li çocuğum.
Ben Türkmenistan…
Ben Afgan’lı…
…Pakistan.
Zalimler için yaşasın Cehennem!
İlk yorum yapan olun