Sel Limanı’na hoş geldiniz! – 2022/05

Merhaba Okurcan,

Okuldan mı geliyorsun? Üzerinde okul kıyafetini görünce hemen anladım. Tabii ki beklerim seni Okurcan. Bugün SEL LİMANI’na gideceğiz. Orası sıcak olur. Üzerine uygun kıyafetler giy. Ben seni burada bekliyorum.

 

Görüşmeyeli nasılsın Okurcan? Tatile de az kaldı. Tatilde neler yapacaksın bakalım? Ben her yaz olduğu gibi dedemin oturduğu köye gideceğim. Orada vakit geçirmeyi seviyorum. Kırı adında bir eşeğimiz var. Hatta onun adını nasıl koyduğumuzu sana anlatmıştım. Hatırlıyor musun Okurcan? Ayrıca çiftlikte tavuklar da var. Onlarla oynamayı seviyorum. Orada beni uğraştıran tek hayvan horozumuz Dibik. Horozun adı Dibik. Çok mu şaşırdın? Hahha çok komik adı var değil mi? İstersen sana horozun adını neden Dibik koyduk onu anlatayım. Küçüktüm, sanırım üç yaşındaydım. Evin önündeki bahçede oyun oynuyordum. Dedemin o yıl bir horoz satın aldığından haberimiz yoktu. Benim oyuna daldığım sırada horoz yanıma kadar gelmiş. Hiç fark etmedim. Aniden üzerime saldırdı. Ben korkudan kaçmaya başladım. Bahçenin içinde öyle bir koşuşturma ve ses vardı ki ev ahalisi başımıza toplandı. Ben önde horoz arkamda, ev ahalisi de bizim arkamızda epey koşuşturduk. Ben sürekli “Dibik, Dibik” diye koşarken ayağım takıldı ve düştüm. Elimdeki poğaça üç, beş metre uzağa fırladı. Horoz beni kovalamayı bıraktı ve koşarak poğaçanın yanına gitti. Başladı poğaçayı didiklemeye. Hem yedi hem didikledi, hem yedi hem didikledi. Poğaça küçük parçalara ayrıldı. Ben sürekli poğaçayı kurtarmaya uğraşıyor, bir yandan da ağlıyordum. Didik, didik,… İşte o günden sonra herkes horozu Didik diye çağırmaya başladı.

Aaa Okurcan bak, Sel Limanı’na geldik. Gidip kuralımızı okuyalım.

Yazının tamamı ve resfebeler için dergimize abone olabilirsin!

işrak resfebe sel

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*