Bahar vagonu

bahar

Selamun aleyküm Canım Kardeşim, İlkbahaaar! En sevdiğim mevsim.

Kış mevsimiyle birlikte ağaçlarda bir tanecik meyve hatta bir yaprak dahi kalmıyor. Etrafta vızıldayan bir sinek bile bulamazsınız. Papatyalar, güller, narin mi narin gelincikler, mis kokulu hanımelleri de kuruyup gidiyorlar.

Dünyamız Güneş’e yaklaştıkça karlar eriyor, buzz gibi hava yavaş yavaş ısınıyor. Evet evet! Bahar geliyor. Toprak, yemyeşil çimenlerle, rengarenk çiçeklerle kaplanıyor.

Bir anda arılar, karıncalar sarıyor etrafı. Kış uykusundaki ayılar, kaplumbağalar uyanıyor. Vırak vırak kurbağalar zıp zıp zıplamaya başlıyor.

Odun gibi ağaçlardan patlamış mısır gibi pıtır pıtır çiçekler çıkıyor. Çiçekler taptatlı, şifalı mı şifalı meyvelere dönüşüyor. Kışın ölü gibi olan yeryüzü adeta canlanıveriyor.

Tohumları ve çekirdekleri inceleme fırsatın hiç oldu mu? Yediğin meyvelere ve sebzelere daha dikkatli bakabilir misin? Elma ya da üzüm çekirdeğine… Domatese ya da salatalığa…

Küçücük, taş gibi çekirdekler devasa ağaçlara, sulu sulu meyvelere, sebzelere dönüşüyor. Ne kadar hayret verici değil mi?

Hayvanların pek çoğu ise yumurtalarından çıkarak dünyaya gözlerini açıyorlar. Kocaman deve kuşu da süslü mü süslü tavus kuşu da timsah da balıklar da…

Bu harika işler nasıl oluyor, merak ediyorsun değil mi kardeşim?

Tüm varlıklar Allah’ın adıyla hareket ediyor ve böylece kolaylıkla vazifelerini yerine getiriyorlar. Dünyanın idaresi, bahardaki büyük uyanış, bitki ve hayvanların mükemmel yaratılışları bize Rabbimizin varlığını ve birliğini ilan ediyor.

Bir sonraki sayımızda nehirlere, denizlere gideceğim. Hepinizi bekliyorum.

Yazan: Fatmanur Şahin Öztaş

Çizen: Gülsena Yıldırım

Dergimize abone olmak için tıklayın!

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*