Okulumuzda Cumhuriyetin 100. yılı için bir resim yarışması duyurusu yapıldı.
Herkes bana katılmamı söylüyordu… Arkadaşlarım, ailem, tanıdıklarım…
Ben de çizmeye karar verdim. Konuyu öğrenince ilk önce Bediuzzaman’ın karıncalar ve arılar için söylediği “Cumhuriyetçi Millet” sözü aklıma geldi. Bunu resim ile nasıl anlatabileceğimi düşünmeye başladım.
Sonra da arıların toplandığı kovan neyse insanların toplandığı meclisin de ona benzediğini düşünerek çalışmaya başladım.
Tabii ki tasarımı çiziminden daha çok zaman aldı.
Arı çizerken daha gerçekçi olsun diye Can Kardeş’in eski dergilerini topladım.
Çünkü arı fotoğrafı bulacağımdan emindim. Sonra tam da ihtiyacım olan arı resimlerini buldum. Yandan, arkadan, hatta polen toplarken ki arı pozları vardı.
Sonra düşündüm ki uçan arı nasıl çizilir? İlk önce karikatürler geldi aklıma…
Uçan kanadı nasıl çiziyorlardı onu hatırladım. Sonra Google’dan uçan arı, uçan kanat gibi uçan böcek aramaları yapsam da istediğimi bulamadım.
Ama gözlemlerimin sonucunu kafamda belirleyip, resmettim…
Daha sonra meclise doğru uçan arıları, uçarken düşürdüğü polenleri ve taşıdığı balları çizdim. Nihayet, arıların çalışmalarının ürününü depoladıkları peteklere, insanların da Cumhuriyetin kazanımları olarak elde ettikleri teknolojik gelişmeleri yerleştirdim.
Her ne kadar ödül kazanamasam da resmi gören herkes beni birinciliğe layık gördü.
Ama benim için asıl ödül, Cumhuriyetin gerçek anlamını bu en güzel şekliyle gösterebilmek oldu.
Lemanur Bengi’yi güzel eseri ve yazısı için kutlarız!
Dergimize abone olmak için tıklayın!
İlk yorum yapan olun