Yol maceram (Origami)

Memleketten dönerken muhteşem yel değirmenlerinden gözlerimi alamadım. Kocaman birer pervane böceği gibiydiler. Rüzgârın da etkisiyle hızla dönüyorlardı.

Bu haliyle filmlerde gördüğüm uzaylı yaratıklarına benziyorlardı. Kendimi geçen hafta okuduğum kitap “Donkişot” tun kahramanı gibi hissedip, içten içe gülümsedim. Ancak birden korna sesi ile hayallerim sona ermiş, gözlerim yola dökülmüş domateslere kaymıştı.”

Babam ketçapın hammaddesi olan domateslerden ilhamla, daha önce izlediği bir belgeseldeki ketçapın üretim tarihçesine ait birçok şey anlattı bize. Bu arada kardeşim de yanımızdan geçen arabaların plakalarına bakıp hangi ile ait olduklarını tahmin ediyor, bir yandan da babama bu illerde domates yetiştirilip yetiştirilmediğini soruyordu. Epey eğlenceli ve öğrenceli bir yolculuk oluyordu ki “Flamingo Kuşu Gözlemevi 15 km” tabelasını gören annem ise ani bir refleksle arabayı işaret edilen yöne doğru sürdü.

“İyi de biz oraya gitmiyorduk ki!” Annemin “Zaten erken çıktık, bu vesileyle flamingoları da gözlemlesek fena mı olur?” sözünü duyunca hemen kardeşim ve ben heyecanla el çırpıp bu teklifi kabul ettik. Babam ise hiç şaşırmadığımız bir biçimde tereddüt etti. Nerdeyse “ Ooo piti piti karamela sepeti…” diyerek sayışma yapmayı teklif etmek üzereyken babam göç mevsimi olmadığından, gözlemlenecek kuşların da bulunmasının imkansız olduğunu, gözlem evlerinin sadece göçmen kuşlarını güzergahları boyunca daha rahat izlemeye yarayan basit mekanlar olduğunu anlatmaya başlamıştı bile.

Gözlemevinin bu olup olmadığına bakmak için hepimiz arabadan indik. Arkamızdan gelen minibüsten de spor formalı beş altı kişi daha indi. Bize yaklaşıp “Burası gözlemevi mi acaba? Yol burada bitiyor” dediler. Onlarda bizim gibi tabelanın cazibesine kapılmış bir grup sporcuymuş. Yolun sonunda kuşları görememek hepimizi üzmüştü. Üstelik çok yorulmuştuk. Ben büyüyünce bu tabelayı asan görevli olursam işimi iyi yapıp, yanlış gösteren tabelaları yerinden sökmeye karar verdim. Böylece bir daha hiç kimse yorulmaz ve hayal kırıklığına uğramazdı belki.

Origamiyi katla. Bir A4 kağıdına yapıştır ve hikayeyi resimle.

origami

Dergimize abone olmak için tıklayın!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*