Merhaba dostum!
Benimle denizin derinliklerine inmeye hazır mısın? Ben kim miyim?
Bir Deniz Aslanı’yım!
Hatta yüzgeçayaklılar da deniyor.
Beni havuz gösterilerden tanıyor olabilirsin.
Hani şu burnuna top koyup oyun oynayan… Gösterilerde topu burnumda taşıdığımı düşünüyorsun, aslında topu dengede tutarken bıyıklarımı kullanırım.
FOK BALIĞINDAN FARKLIYIM…
Görünüş olarak fok balığına benzediğim doğrudur…
Ancak ondan farklı özelliklere sahibim.
Kuzey Atlantik Okyanusu hariç dünyadaki tüm sularda yaşarız.
Sana ilginç bir bilgi vermek isterim.
Hani sen anne sütü ile besleniyorsun ya, biz de aynı şekilde yavrularımızı kendi vücudumuzda ürettiğimiz süt ile besleriz.
Allah’ın bize verdiği en kıymetli özelliklerden biri bu… Ne kadar şükretsek az…
SUYUN ALTINDA 40 DAKİKA DURURUM…
Biliyor musun?
Koloniler halinde yaşarız.
Yavrularımızla yaklaşık bir yaş civarında bu alt gruplarda daha küçük çaplı gruplar oluştururuz.
Beslenmek için tam 183 metreye varan derinliklere inebilirim. Su altında yüzeye çıkmadan 40 dakika geçirebilirim.
Saatte 25 mil hızla yüzebilme yeteneğine sahibim.
Hem su altında hem de su üstünde uyuyabilirim.
Su altında koku alamam.
Sebebi ise; suyla temas eder etmez burun deliklerim otomatik olarak kapanır.
GÖZ YAŞI DÖKMEM…
Bazı insanlar bizim ağladığımızı düşünüyormuş, işin aslı şu;
Gözyaşı kanallarımızı kullanarak, gözümüzde biriken tuzlu suyu vücudumuzdan atarız.
Yakın mesafede görme kabiliyetimiz oldukça gelişmiştir. Suda, karaya kıyasla çok daha iyi görebiliriz.
HAYVANLARI SEVİN
Benden bu kadar! Son olarak sana söylemek istediğim bir şey var. Hayvanları sev, say ve koru!
Unutma ki, dünya yalnız insanlar için yaratılmamıştır.
Bizler de Allah’ın sessiz kullarıyız…
Denizlerin derinliklerinden sana sevgilerimi gönderiyorum. Hoşça kal!
İlk yorum yapan olun