Müsilaj: Denizler nefesimiz, nefesimiz kesilmesin

Bir milyardan fazla insanın gıda ihtiyacını ve geçimini sağlayan denizler, soluduğumuz oksijenin de neredeyse yarısını üretiyor. Canımız sıkılınca mutlu olabilmek için bile deniz görmek isteriz. Çünkü bu sonsuz maviliğin insan üzerinde iyileştirici etkisi var.

Ancak, denizlerimiz bugün ciddi bir tehditle karşı karşıya. Müsilaj denilen deniz salyası Marmara’nın birçok yerini kaplamış durumda. Bu konuyu iyice öğrenmek ve elimizden geleni yapabilmek için Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer’e birkaç soru sorduk. Buyurun okuyalım.

müsilaj röportaj

Son zamanlarda Marmara Denizi’ni etkisi altına alan bir sorun ile karşılaşıyoruz. Müsilaj nedir, nasıl oluşur?

Müsilaj diğer adıyla “deniz salyası” deniz içinde bazı organizmaların stres koşullarında salgıladıkları yapışkan ve jelatimsi organik materyallerdir. Müsilaj, genel olarak fitoplankton adı verilen mikroskobik bitkisel canlıların aşırı çoğalması ve büyümesi sonucunda oluşur. Müsilajı oluşturan sebepleri 3 başlık altında toplayabiliriz;

Deniz suyu sıcaklığının artması,

• Deniz yüzeyinin durgun olması, yüzey ve deniz dibi arasında sirkülasyonun olmaması,

• Evsel, endüstriyel ve tarımsal sulamadan kaynaklı atık suların denize boşaltılması nedeniyle bu atık sularda bulunan azot ve forfor yükünün denizel ortamlarda artmasıdır.

deniz

Deniz salyasının canlılar üzerinde etkisi var mı, yaz ayları da gelmişken denize girmenin sakıncası var mı?

Müsilajın denizel canlılar üzerine olumsuz etkileri vardır. Deniz ortamlarında hem yüzeyde hem de diplerde müsilajın, bulunması balıkların beslenmesini, üremesini olumsuz etkiler. Ayrıca dipte müsilajın birikmesi ise, dip canlılarının üzerini, balıkların yuvalarını, yumurtaların üzerini örter ve yaşamsal faaliyetleri kısıtlar. Denizlerdeki mercanlar, deniz şakayıkları, süngerler, midyeler, yengeçler gibi canlıların vücutlarını kaplayarak solunum, beslenme ve boşaltım gibi metabolik faaliyetlerini kısıtlarlar. Sağlıkçı değilim ama uzmanların yayınlarından takip ettiğim kadarıyla; müsilajın içerisinde çoğalan mantarlar, parazitler ve bakterilere bağlı olarak temas halinde bulunmaktan ve doğrudan temastan kaçınmak gerekiyor.

müsilaj röportaj

Bu sorunun çözümlenmesi için neler yapılıyor, fert olarak bize düşen görevler nelerdir?

Sorunun çözümü için devletin ilgili birimleri, bakanlıklar, üniversiteler, belediyeler ve diğer kesimler büyük çaba harcıyor. İlk günlerden itibaren sorunun çözülmesi için “Marmara Denizi Koruma Eylem Planı” açıklandı, temizlik faaliyetleri aralıksız sürdürülüyor ve Marmara Denizini kirleten atıklarla ilgili denetim çalışmaları yapılıyor. Toplumun tüm kesimlerinin ortak bir mücadele vermesi gereken bir sorundur. Marmara Denizi ülkemizin en önemli varlığından biridir. Birey olarak, çevreye duyarlı bir hayat tarzı benimsemeliyiz. Daha az atık üreten, kaynakları koruyarak dengeli kullanan, bireysel tüketim alışkanlıklarımızda doğayı önceleyen bir tutum ve davranış içerisinde olmalıyız.

Dergimize abone olmak için tıklayın!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*