Bu ay, hem İlköğretim Haftası hem de Eylül ayının üçüncü haftasına denk gelen gün, Öğrenciler Günü olarak bilinir. Eğer eğitim takviminde bir değişiklik olmazsa, bu gün ve haftayı okullarımızda kutlamış olacağız.
Okuma ve yazmanın önemini bilmeyen yok. Toplumda fert olarak söz sahibi olmayı istiyorsak bunun için bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bu yüzden eğitim, yani okuma ve yazmanın önemi hayli büyük.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) öğretmenlik mesleğine çok önem vermiştir. Bilimle uğraşanların ibadet yapmış kadar sevap kazandığını, onların bu uğraşları yanında Allah yolunda olduklarını belirtmiştir. Değil midir ki, “Mü’minin niyeti, amelinden hayırlıdır” (Mecmeu’zZevaid,1/61) buyurarak bu durumu dile getirmiştir.
İnsanlığa faydalı ilim öğrenilmesini, öğrenilen bilgilerin yaşanılan hayatta uygulanmasının gerekliliğini ve hatta bilim insanlarının peygamberlerin varisleri olduğunu, ilim öğrenmenin herkese farz olduğunun gerektiğini söylemiştir.
Öğretmenler liyakatlı, donanımlı, iş odaklı olmaları yanında sevgi, şefkat ve merhamet duyguları aktif olan yöneticiler olarak yetiştirilmeli.
ÖRNEK EĞİTİM METODU UYGULANMALI
En iyi eğitim metodlarından biri, hikaye ve örneklerle çocukların aklında kalmalarını sağlayacak argümanlar kullanılmalı. Bu vesileyle Efendimiz (a.s.m.), namazın önemini güzel bir örnekle anlatmıştır;
“Ne dersiniz, birinizin kapısı önünde bir akarsu olsa, sahibi orada günde beş defa yıkansa kirinden bir şey bırakır mı?”
Orada bulunanlar, “Hayır kir diye bir şey bırakmaz.” dediler.
Bunun üzerine Efendimiz Peygamberimiz (a.s.m.):
“Beş vakit namaz da işte böyledir. onlarla Allah günahları siler,” buyurdu.
Öğretmek için hikayelerden faydalanmalı. Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.) geçmiş dönemlerde olan hadiseleri hikaye etmiş ve sahabe-i kirama ders vermiştir.
Zira, hikaye ederek anlatılan bilgi, akılda daha kolay kalır ve geç unutulur. Çocuklarımıza dinî hikayeleri okumalı, tarihî olayları anlatmalı ve anlatmak istediğimiz birçok konuyu hikaye yoluyla vermeyi tercih etmeliyiz.
ÇOCUKLARA SABIRLI OLMAYI ÖĞRETMELİ
Hayatta hepimiz başarılı ve mutlu olmak isteriz. Zaferler, sabır neticesi elde edilir. Çalışmadan başarıya ulaşmak mümkün mü? Asla. Zaten dünya, imtihan dünyası, rahat ve mutluluk yeri değil… Sınav sırasında insan mutluluk aramaz, ancak sınavı kazanırsa sevinir.
Ayet-i Kerimede; “Sabırlarına karşılık cennet ve (giyecek olarak) ipek ihsan eder.” (İnsan, 76/12) buyurur.
Peygamberimiz, “Sabreden zafere ulaşır.” buyurur.
EĞİTİMDE ŞİDDETE YER YOK
Eğitimde, çocukları hayata hazırlamak için bir meslek ve sanat öğretmenin yanı sıra, çocuk terbiyesinde sevgi, şefkat ve hoşgörü göstermeliyiz.
Eğitimde hiçbir zaman dayak ve şiddet olmamalı. Peygamberimiz (a.s.m.) hiçbir çocuğu dövmediği gibi, dayak ve şiddeti hiçbir şekilde eğitim metodu olarak tavsiye etmemiştir.
Şiddet beraberinde nefreti getirir. Bu da ilme yapılabilecek en büyük darbedir.
Eğitimci sevdirmek, nefret ettirmemek, kolaylaştırmak zorundadır. Peygamberimiz (a.s.m.) bize sevdirmeyi ve kolaylaştırmayı tavsiye etmektedir.
Peygamberimizin biricik eşi, Hz. Aişe (r.a.), Efendimizin şöyle dediğini nakleder:
“Şüphesiz ki Allah çok hoşgörülü ve yumuşaktır, her işte yumuşaklığı sever.”
İlk yorum yapan olun