Şiişştt!!
Sevgili dostlarım beni duyabiliyor musunuz?
Şimdi bir yere oturun ve etrafınızdaki sesleri duymaya çalışın.
Hangi sesler var?
Saatin tiktaklarını duyabiliyor musunuz? Ya da evde konuşan birileri var mı?
Yoksa dışarda mısınız?
Umarım otomobil sesleri yerine kuş cıvıltılarını, denizin şırıltısını veya ağaçların hışırtısını dinleyebildiğiniz bir yerlerdesinizdir.
Etrafımızdaki sesleri nasıl işittiğimizi merak ediyor musunuz?
Çevremizde gördüğümüz canlı ya da cansız varlıklar titreşim oluşturarak ses çıkarırlar. Bunu hissetmek isterseniz konuşurken boğazınıza dokunabilirsiniz. Titreşimi sizde fark ettiniz değil mi? Bu titreşimler bizim kulağımıza gelir ve ordan beynimize iletilir. Ve biz bu sesleri duymuş oluruz. Peki ama bu titreşimleri bizim kulağımıza karıştırmadan, farklı sesleri ayırt edip farklı lisanları anlayıp taşıyan kim?
Sevgili dostlarım Rabbimiz kulağımıza seslerin nakledilmesi için görevli hava zerreleri yaratmış. Etrafımızda boşluk gibi gördüğümüz havanın içerisini bu küçük zerrelerle doldurmuş. Bu zerreler emirber neferler gibi tek bir Zâtın emriyle hareket ederler ki, sanki bir kumandandan emir alan askerler gibi düzenleri hiç bozulmadan vazifelerini yaparlar. Hem binler ayrı ayrı kelime binler ayrı ayrı tarzda, manada o küçücük kulak ve lisanlara kemal-i intizamla gelip çıkıp, hiç karışmayarak bozulmayarak o küçücük kulaklara girerler, bizde bu sesleri işitmiş oluruz. Hem de hangi sesin neye ait olduğunu bilerek. Etrafımızdaki her şeyin bir düzende ve mükemmel bir şekilde ilerlemesi bizlere her şeyi kusursuz yaratan ve idare eden bir Zâtın bulunduğunu gösterir.
Sevgili dostlarımm,
Bu ayki yazımızı bir oyunla bitirelim ne dersiniz? Bu oyunu arkadaşlarınızla veya ailenizle birlikte oynayabilirsiniz. Etrafınızı dinleyin ve işittiğiniz seslerin nelere ait olduğunu söyleyin. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere hoşçakalın…
İlk yorum yapan olun