Sevginin böylesi (2023/08)

“Senin yaşında öğünü geçirmek doğru olmaz dedi.” Öğünün ne olduğunu bilmediği için biraz düşündü. Bir kaç kere mırıldandı… Öööö… Yumuşak g…. Adı gibi yumuşak bir şey miydi acaba? “Şşşt,şşşşt hayır, hayır öyle değil. Gün içerisinde düzenli olarak yemek yenilen belirli vakitlerden her biri yani sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri öğündür.

Senin yaşındaki çocukların ara öğün yemesi de önemlidir.

Yalnız ben biber ara öğün için iyi fikir değilim.” Saksıdaki yetiştirdikleri biber böyle söyledi.

“Sen bütün bunları nereden biliyorsun? Anlatayım…

Parlak renklerim kuşları çeker. Acı tadım diğer canlıların ağzını yakarken kuşlar etkilenmez. Hatta severler. Tohumlarımı kuşlar dağıtır. Her seferinde farklı yerlere götürürler beni. Gittiğimiz bir sağlık merkezinde öğünlerini dikkat etmeyip hasta olan ya da büyüyemeyen çocukları gördüm.

Yine gittiğimiz bir kütüphane bahçesinde bunun hakkında yazılmış resimli kitapları inceledim. Çocuk ama kahvaltımı yapmak istemiyorum. Sevdiğim hiçbir şey yok sofrada.” Sofradaki bir parça peynir, üç zeytin, dilimlenmiş domates, altın sarısı ve mis kokan tereyağı sevilmedikleri için üzülmüşlerdi.

Kendilerini değersiz hissetmişlerdi. Bu hisle birlikte sanki içlerindeki faydalı besinler uçup gitmişti. Oysa öyle değerliydiler ki.

Çocukların daha sağlıklı daha akıllı daha enerjik olmaları için her şeye sahiptiler.

Biber de üzülmüştü kahvaltılıklara. Hadi kendinize gelin çocuğun sizi sevmemesi sizin değersiz olduğunuzu göstermez.

Çocuk şimdide utanmıştı. Ellerini yıkayıp usulca kahvaltı sofrasına oturdu.

Tereyağlı ballı ekmeğinden bir parça yerken kahvaltılıklara kendini affettirebilmeyi umuyordu. Sevgisini ara öğünlerde yiyeceği meyve, kuruyemiş, yoğurda ve öğlen ve akşam öğünlerindeki kendi için yaratılmış nice yiyeceklere daha çok göstermeye karar verdi.

sevgi origami

Dergimize abone olmak için tıklayın!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*