Hepimiz dünyaya sayısız yetenek, cihaz ve duygularla donanımlı bir şekilde geliriz. Zamanla öğrenerek, eğitim ile ilerleme sağlarız. Mesela yeni doğan bir bebek ses çıkarabilir, ağlayabilir ama konuşamaz. Yavaş yavaş zaman içinde öğrenecektir. Ayakları vardır ama yürüyemez. Belli bir kas gücüne ulaşınca, yaklaşık olarak 1 yaşına gelince ayakta durabilir ve ilk adımlarını atmaya başlar. Kendimize baktığımızda bize verilmiş sayısız nimetler görürüz. Görebilmek, işitebilmek, yürüyebilmek, düşünebilmek, nefes alabilmek, bizim hiç haberimiz olmadan sorunsuz çalışan iç organlarımız, vücudumuzu örten derimiz gibi bizim rahat yaşamamız için bize bir çok cihaz takılmış.
Bu dünya geçici bir imtihan yeri olduğu için, hepimizin hayat şartları, fizikî özellikleri, sahip oldukları da birbirimizden farklıdır. Bazen insanın duyu ve organlarında doğuştan ve ya sonradan oluşan eksiklik olabilir. Doğuştan göremeyen, işitemeyen olabildiği gibi, her hangi bir kaza sonucu işitme kaybı yaşayan ve ya bir organını kaybeden de olabilir. Bir kaza geçirmese bile, insan yaşlandıkça gözleri daha az görür, kulakları daha az işitir. Bazen de duyamayan yaşlılar işitme cihazı kullanır. Yine, insan yaşlandıkça kasları zayıflar, dizleri tutmaz ve baston ya da tekerlekli sandalye kullanma ihtiyacı duyabilir.
Bunların hepsi normal ve insanî hâllerdir. Eksiklerimizin ve ya kusurlarımızın bize anlattığı şeyler vardır. Onlar bize, aciz ve fakir olduğumuzu, yapabildiklerimizin bizim kendi başarımız olmadığını hatırlatır. Mesela çok kıymetli olan bir tek gözü, çok zengin de olsa kimse bir yerden satın alamaz. Diğer sahip olduklarımızı da aynen böyle siz düşünün.
Öyle ise, her şeyden önce bol bol, çokça şükredelim. Başkalarının engeli ya da kusurları ile alay eden yoktur siz okurlarımız arasında zaten ama şunu söyleyelim ki, engelli diye düşündüğünüz bir çok insanın sizden daha güçlü yanları, daha başarılı özellikleri ve daha güçlü duyguları vardır. Onların kusurlarına odaklanmak yerine, kendi kusurlarımızı, olumsuz özelliklerimizi düşünelim. Herkesin kusurları, eksiklikleri, engelleri vardır. Şimdi size tüm kusurlarınızı gizleyen ve sizi herkese çok güzel ve kusursuz gösteren bir iksir söyleyeceğim. Bu iksir güzel ahlaktır. Güzel ahlâklı, iyi niyetli bir insan olmak sizi çok değerli ve üstün kılar. Düzeltmesi elinizde olmayan fiziksel kusurları da kapatır ve etrafınıza güzel gösterir.
Dergimize abone olmak için tıklayın!
İlk yorum yapan olun