GU GUK, GU GUK, BEN BİLGE BAYKUŞ’UMMM!

Gu guk, gu guuk!
Bu benim selamlama şeklim!
Yani sana “Merhaba” diyorum.
Eveet, doğru bildin ben bir baykuşum!
Çizgi film ve belgesellerde gördüğün ihtişamlı kuşum!
Haydi, gel sana biraz kendimden bahsedeyim.
Geceleri avlandığım için “gece yırtıcıları” takımına girerim.
Büyük başlı, tüylü bir kuş türüyüm.
Antartika dışında her bölgede yaşayabilirim. Senin ülkende bile!

HEM UÇARIM, HEM YÜRÜRÜM

Kuyruğum kısa, kanatlarım epey uzun ve geniştir.
Kanat açıklığım neredeyse bir insan boyuna yetişir.
Böyle hep göklerde gezmiyorum elbette… Yapısal olarak aynı zamanda yürüyebiliyorum.
Yürüdüğüm zaman ağırlık merkezi olarak ayaklarımın üzerinde dururum.
Böyle zamanlarda kanatlarım gövdeme yapışıktır.

EKOLOJİK DENGE BİZDEN SORULUR

Gündüzleri uyur veya ağaçlarda güneşlenirim.
Beni küçük görüp Karamürsel sepeti sanmayın;
kendimden iri hayvanlara saldırmaktan asla çekinmem.
En büyük düşmanım Şahin, atmaca gibi gündüz avlanan yırtıcılardır.
Eh, bazen acıkırız. Bu yüzden kemirgen ve farelerle beslenirim.
Bu da tabii ki, ekolojik dengeye katkı sağlıyor.
Biliyor musun, dengeyi koruduğumuz için bazı ülkelerde koruma altına alınmışız.

BAŞIMI 270 DERECE DÖNDÜRÜRÜM

Sana bir sorum var; başını 270 derece döndürebiliyor musun?
Hmm demek çeviremiyorsun.
Biliyor musun? Bana böyle bir yetenek verilmiş.
Genellikle, kuşlarda 7 omurga bulunur.
Ben ise, 14 omurgaya sahibim.
Bu sebeple başımı rahatça döndürebilirim.
Yok yok öyle düşündüğün gibi, beyin ve boyun bölgemde bir yaralanma olmuyor.
Peki, bunu nasıl yapıyorum?
Hemen açıklayayım; dönüş esnasında vücudumdan beynime giden kanı keserim.
Beynimin ve gözlerimin ihtiyacı olan kanın toplandığı bir havuz sistemine sahibim.
Dönüş esnasında buradaki kan ile beyin ve gözümü beslerim. Hayır, bunu bilinçli yapmıyorum. Allah bana böyle ilham ediyor.

GÖZLERİM HASSASTIR

Gözlerim ışığı geçiren ve kıran özelliklere sahip 3 tabakadan meydana gelir.
Dışta bulunan sert tabaka, tümsek şeklinde saydam tabakayı oluşturuyor. Aynı zamanda gözümü koruyan sert tabakadır.
Damar tabaka ise, damarlı bağ dokusundan oluşur.
Bir de, gözlerim kemikli bir tüp şeklinde olan göz yuvama oturmuş şekildedir.
Bu nedenle sadece dümdüz ileriye bakabilirim.
Sağa ve sola bakmam gerektiğinde başımı yana doğru çevirmem gerekir.
Gözümde bulunan ağ tabaka sarı renkli ve büyütücü özelliğe sahiptir.
Gözlerimdeki çubuk duyu hücrelerinin yapısında, mor ışık görüntüsü  sağlayan madde bulunur.
Bu madde az miktarda ışığı bile kimyasal sinyale çevirerek, görmemi sağlar.
Biliyor musun, mavi rengi görebilme özelliğine tek sahip olan kuşum.
Diğer kuşların tersine üst gözümün kapağı alt göz kapağımın üstüne gelmez. Yani, görme ve işitme duyularım oldukça iyidir.

HAYALET GİBİ SESSİZ UÇARIM

Avlanırken çook sessiz bir şekilde uçarım.
Uçarken kanat sesimi bile duyamazsın.
Avımı az ışıkta bile rahatça yakalayabilirim.
Işığın olmadığı yerlerde işitme duyularım ile avımın yerini belirlerim.
Kulaklarım oldukça hassastır. Öyle ki, hem işitme görevini görür, hem de dengemi sağlar.
Yön bulmamda önemli role sahiptir.
Kulağımda zar, kanal, kemikçik ve sıvılar bulunur. Geceleri sessiz ortamda bir iğnenin yere düşüşünü bile duyabilecek yapıya sahiptir.
Kulaklarım birbirinden uzak ve delikleri büyüktür. Sesler bir kulağımdan diğerine çok kısa sürede geçer. Aynı zamanda perdelidir. Dinlenirken açtığım perdeleri, uçarken kapatırım.
Sana anlatacak o kadar çok özelliğim var ki, sadece bu bilgilerle yetinmelisin.
Sonsuz Kudret Sahibi Allah, insanlara ve hayvanlara pek çok farklı özellikler verir.
Bir kuşa baktığın zaman ondaki hikmetleri de görmeni istiyorum.
Haydi, hoşça kal dostum!
Beni tanımak sence nasıldı?

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*