Dişler konuşuyor

dişler

– Yine çok yorucu bir gündü arkadaşlar. Şu çocuk uyusa da biz de dinlensek. Bütün gün ağzı boş durmuyor.

-Haydi oburluğu bir yana, bize hiç iyi bakmıyor. Böyle devam ederse hepimiz birer birer çürüyüp gideceğiz.

-Ben içten içe çürüdüğümü hissediyorum. Sanki birileri köklerimde kazı çalışmaları yapıyor.

-Olamaz, düşmanlarımız gittikçe etrafımızı kuşatıyor! Hep bu, bize değer vermeyen, sağlığını korumayan şaşkın çocuk yüzünden.

-Nihayet yattı. Uyuyacak galiba. Ama yine bizi fırçalamadı. Hepimizin üzerinde yapış yapış yiyecek kalıntıları var. Sabaha kadar yine çöp gibi kokacağız olamaaaazz!

Azı diş acı ile inledi:

-Aaaah ağrılarım başladı. Ben de çürüyorum galiba. Arka dişler kendi aralarında konuşuyorlardı:

-Yatmadan önce dişlerini fırçalamak yerine bir de ağzına şekerli sakız atıp yattı. Bu nasıl bir çocuk ya şu halimize bak, yapış yapış şeker içinde kaldık. Bunlar bizim kuyumuzu kazan düşmanlarımız!

16 Öndeki kesici diş:
-Heyy arka dişler, artık kendi aranızda konuşmayı keser misiniz? Diye bağırdı.

Köpek dişi:

-Tabi senin tuzun kuru. Sen daha çürümedin ama sıra sana da gelecek. Bu çocuk hepimizi tek tek çürütecek anlamıyor musun?

-Peki ne yapacağız?

-Şu durumda yapacak hiçbir şeyimiz yok arkadaşlar. Birbirimizle vedalaşıp son günlerimizi tartışarak değil de güzelce geçirsek iyi olur.

Bütün dişler üzgün ve çaresizdi.

Dişlerin konuşmaları yüzünden bu gece bitmek bilmemişti. Boş boş tartışmaktan başka bir şey yapmamışlardı.

Sonunda sabah olmuştu. Şaşkın ve tembel çocuk bağırarak uyandı. Annesi ve babası “Ne oldu oğlum?” diye hemen yanına koştular. “Dişlerim, dişlerim” diyordu. “Evet dişlerin fırçalanmamış ve ağzın çok kötü kokuyor” dedi annesi. Babası telaşla: “Ağrıyor mu oğlum? Gel artık şu inadı bırak, bir diş doktoruna kontrole gidelim” dedi.

Halit nefes nefeseydi. Hemen kalktı, aynadan dişlerine baktı. Gece yatmadan önce ağzına attığı şekerli sakızın parçaları dişlerine yapışmıştı. Daha önce yediği yiyeceklerin kalıntıları da vardı.

Halit, “Anne, baba” dedi ve şöyle devam etti: “Bütün gece dişlerim konuştu. Çok kötü oldum. Bazı dişlerim de çok ağrıyor. Tamam, doktora gidelim bugün. Ben de bundan sonra üşenmeyeceğim ve dişlerimi fırçalayacağım.

Annesi ve babası tabi iki dişlerin konuştuğuna inanmamışlardı. “Bir rüya gördü anlaşılan ama ne gördüyse iyi oldu. Sonunda diş sağlığına önem vermeyi öğrenecek” diye güldüler. Bu sırada Halit çoktan lavaboya gitmişti ve dişlerini fırçalıyordu.

Diş bakımı dinimizin emri

Ya dişler olmasaydı?

Diş doktoru olmak isteyenlere: Silikon timsah

Bembeyaz dişler, beyaz gülüşler…

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*