Karlar içinde

kara kış kar

Karlara bata çıka yürümek hoşuna gidiyordu. Keşke kar soğuk olmasaydı. O zaman hiç üşümeden oynardı. Penguenleri çok merak ediyordu. Kar deyince aklına her zaman penguenler gelirdi. Çünkü bir zamanlar penguenlerin yalnızca Antarktika da yaşadığını zannederdi. Sadece belgesellerde gördüğü penguenler bazı çocuklar için oyun arkadaşı olabilirdi. Mesela Yeni Zelanda da, Afrika’nın Güney batı kıyılarında, Hint ve Batı Pasifik okyanus adalarında yaşayan çocuklar için.

Koşarak gelen arkadaşlarının arasına katıldığında bu düşüncelerden eser kalmamıştı. Hep birlikte en büyük kardan adamı yapmayı planladılar. Mert Ali dedenin bahçesi en ayak basılmadık karların olduğu yerdi. Mert Ali dededen çekinirlerdi. Sonuçta yaşlıydı. Onlara göre tüm yaşlılar biraz sıkıcı ve korkutucu olabilirdi. Onun bahçesinde kardan adam için biraz oyalansalar kızar mıydı acaba?

Çocukların en iri olanı izin almadan bahçe duvarından girebileceklerini düşünüyordu. Böylece Mert Ali Dede ile karşılaşmadan bembeyaz karların içinde istedikleri kadar oynayabilirlerdi. Bunun hiç de doğru olmadığını biliyorlardı ama yine de hiçbiri Mert Ali Dede ile karşılaşmak istemiyordu.

En sonunda duvarın açık bir yerinden gizlice girmeye karar verdiler. Soğuktan mı yoksa heyecandan mı titrediği belli olmayan bacakları ile bir çırpıda bahçedeydiler.

Hemen işe koyuldular. Çok eğleniyorlardı. Yuvarlana yuvarlana kocaman gövdeyi tamamlamışlardı bile. O anda büyükçe bir kartopu kardan adamın üstünden geçip yandaki ağaçta çarpıp yere düştü. Hepsi biraz utanç biraz pişmanlık ve biraz da büyük bir korku içinde Mert Ali Dede ile göz göze geldiler. Elinde kocaman bir kürek vardı. Bu kocaman kürekle onları korkutup kovalayacak mıydı? Çocukları korkudan öyle bir sıcaklık basmıştı ki hiçbiri soğuğu hissetmiyordu. Mert Ali Dede: “Size kürek getirdim. Daha büyük bir kardan adam yapabilirsiniz. Tabi benim yaptığım kadar güzel olmayabilir.” deyip eliyle işaret edip şen bir kahkaha attı.

Tüm çocuklar çok şaşırmıştı. Koşarak kardan adamının olduğu yere gittiler. Öyle büyük ve öyle ayrıntılı bir kardan adamdı ki sanki sanat eseri gibiydi. Kardan adamın yanında ki kızağa binen Mert Ali Dede çocukları iyice şaşırtmıştı. Oyun oynamayı, karı ve çocukları seviyorsa hiç de sıkıcı biri olamazdı. Mert Ali Dede onlara kendi zamanlarında yağan karın çokluğunu, topladıkları kardan yapıp içtikleri kar şerbetini anlattı. Çocuklar da ona filmlerde artık kar sahnelerinin bile gerçek değil, bilgisayar teknikleriyle nasıl da yapıldığını anlattılar. Mert Ali Dede bu işe akıl sır erdiremedi. Birlikte epey güzel vakit geçirmişlerdi. Artık gitme zamanı gelmişti. Gizlice bahçeye girdikleri için özür dileyip bir daha ki buluşma için sözleşip yola koyuldular. Ve anladılar ki asıl korkutucu olan; insanların birbirini anlamak için çaba sarf etmeyip, yargısız infaz etmeleriydi…

Origami ve daha fazlası için dergimize abone olun!

işrak resfebe

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*