Sabır kuvvetini yerinde kullanmak

sabır

Sabır kuvvetini yerinde kullanmak

Kerem okuldan dönmüştü. Onu biraz düşünceli gören annesi:

“Seni böyle düşündüren nedir? Anlatmak ister misin?”

Kerem: “Anne, Türkçe dersinden öğretmenimiz sınav yapacakmış, hem de işlediğimiz tüm konulardan sorumlu olacakmışız.”

“Olsun oğlum, çalışırsan başarılı olursun. Ne zaman bu sınav?”

“Haftaya bugün.”

“Daha bir hafta varmış. Ne var bunda o kadar düşünecek. Her gün bir konuyu pekiştirsen sınava kadar tüm konulara çalışmış olursun oğlum.”

Kerem umutsuzca çantasını bir köşeye bıraktı.

Annesi: “Hadi oğlum, çantanı güzelce odana koy, üzerini değiştir, elini yüzünü yıka. Yemeğini yedikten sonra da çalışmaya başlarsın olur mu?”

Kerem cevap vermiyordu. İsteksiz tavırlarla annesinin söylediklerini ya- parken, ders çalışmak ona ağır bir yük gibi geliyordu. Bir ara yavaşça tabletini alıp kitabının arasına koyup odasına doğru yöneldi. Annesi tableti aldığını fark etmemişti.

“Aferin oğlum, odanda tek başına daha rahat çalışırsın.”

sabır

O gün odasında tabletinden oyunlar oynadı. Annesi ve babası odasına girecek olursa, hızlıca kapatıp kitabın arasında bırakıyordu. Annesi arada odasına meyve, içecek, pasta getiriyordu. Kerem ise her defasında ders çalışıyor gibi görünmeyi başarıyordu. Babası kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde Kerem yine el çabukluğu ile tableti kitabın arasına gizlemişti. Babası:

“Oğlum gözlerin yorulmuş çalışmaktan. Uykun gelmiş belli. Haydi artık uyu, her gün böyle çalışırsan zaten sınavdan yüz alırsın.”

Babası bunu gülümseyerek, samimiyetle ve oğlu ile gurur duyarak söylemişti ama Kerem bir tuhaf olmuştu.

Günler böyle geçiyor, sınav günü yaklaşıyordu. Böyle başarılı olamaya- cağını Kerem de biliyordu ama “Son günler çalışsam da olur” diye düşünü- yordu kendi kendine.

Sınava bir gün kalmıştı. Kerem aslında hiç çalışmamıştı. Son gün çalışmaya başlamıştı. Konular zor değildi. Çalışınca anlıyordu. Zeki çocuktu ama ders çalışmaya sabrı yoktu.

Sınav günü çalıştığı konulardan gelen soruları doğru cevaplamıştı ama çalışmadığı konulardan gelen soruları çok kolay olsa da yapamamıştı. Çünkü çalışmayı son güne bıraktığı için hepsine çalışamamıştı. Sonuçta 45 gibi düşük bir not almıştı. Notunu “Daha açıklanmadı” deyip gizlese de artık veliler notları e-okuldan görebiliyordu. Annesi ve babası notunu öğrenmişti. Babası: “Olmayacak böyle hanım, akşam oğlanı karşımıza alıp konuşalım.” dedi.

Yazının devamı için dergimize abone olun!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*