Deniz altında özgür bir at: Denizatı

Merhabaa dostum!
Madem tatile yüzmeye geldin. Seni bugün mavi derinliklere götürmek istiyorum.
Hazır mısın?
Daha önce bir denizatı görmüş müydün?
Haydi gel, kuyruğuma takıl, bir tur atalım. Bu arada kendimden bahsedeyim ister misin?
Kafamız başka hiçbir canlıda olmayacak şekilde vücudumuza dik bir şekilde yaratılmıştır.
En ilginç özelliklerimizden biri de erkek denizatlarının da üreme sistemine sahip olmasıdır.
Bu özellik sadece biz de bulunur. İlginç değil mi?

denizatı

Neden denizatı diyorlar?

Genellikle derin sularda yaşarım.
Kıyı bölgelerde beni ve ailemi görmen pek mümkün değildir. Peki neden bize denizatı diyorlar?
Hemen anlatayım; Gördüğün gibi kafa yapımız ata benziyor. Bu nedenle denizatı ismini vermişler.
Kafamı sadece aşağıya ve yukarıya hareket ettirebilirim.

Sağa ve sola çevirmem mümkün değil, ama birbirinden ayrı hareket edebilen gözlerim sayesinde her yeri rahatlıkla görebilirim. Gözle- rim kafamdan çok daha hızlı hareket eder.

Bunun yardımıyla da avımı ve beni avlamak isteyenleri hareket etmeden izleyebilme yeteneğine sahibim.

Kafamda bulunan taca benzer çıkıntı, tıpkı siz insanların parmak izi gibidir ve her denizatında farklı farklıdır.

Yüzgeçlerim dengede durmamı sağlar

Üç küçük yüzgece sahibim.

Sırtımda bulunan yüzgeç hareket etmem için gerekli olan enerjiyi sağlarken, solungaçlarımın altında bulunan diğer iki yüzgeçlerim sayesinde dengeyi ve yönümü bulabilirim.

Dişlerim ve midem yoktur, yediğim şeyler sindirim sisteminden hızlı bir şekilde geçecek şekilde yaratılmıştır.

Dostum, küçük deniz hayvanlarıyla rızıklarınım.
Avımı kolayca yutmayı sağlayan uzun bir burnum vardır. Bugüne kadar 40’a yakın keşfedilen türümüz bulunur.

Su altı dünyasının onca tehlikeli ve yırtıcı canlıları arasında hayat mücadelemizi sürdürüyoruz.

Dik durabilen tek omurgalıyım

Hem biliyor musun? Deniz omurgalılarının arasında tek dik durabilen olarak yer alırız.

Gövdem kemiksi düğmeciklerle kaplıdır. Sanki süslü bir kaftan gibi…

Derim çok serttir. Bu insanların çok ilgisini çekiyor.

Bu sertlik nedeniyle ölmüş ve zamanla kurumuş bir denizatını elle kırmanız imkansızdır.

Türlerimiz arasında renk çeşidi oldukça fazladır. Görünüm ve renklerimizle oldukça dikkat çekiyoruz.

Denizlere sahip çıkın

Ilıman ve tropikal deniz sularında yaşarız.
Bu nedenle akvaryum sularında çok uzun süre dayanamayız. Benden bu kadar!
Seninle yolculuk çok güzeldi!
Son bir mesajım da var!
Denizler hem bizim hem de sizin nefesiniz gibi…
Lütfen sahip çıkın!

Ben Sevimli Canavar, Deniz Ejderi’yimmm!

Dergimize abone olmak için tıklayın!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*