Cennet Bineği (Kurban Bayramı)

kurban bayramı

Kuzuları çok seviyordu Arif. Her yaz mevsimi gelip de köye gittiğinde kuzularla oynardı. Onları beslemek ve çayırda onlarla koşuşturmak çok zevkliydi.

O sene Kurban Bayramı gelmişti. Arif’in geçen sene oynadığı kuzu şimdi kocaman bir koç olmuştu. İri iri boynuzları vardı. Bu haliyle de çok sevimliydi.

Dedesi süslemişti bir de onu. Çünkü bu kara gözlü, iri boynuzlu güzel koç, Allah için kurban olacaktı bu sene.

Kurban olmak demek, Allah’ın katına yükselmek demekti. Yani bu koç, çok şanslıydı aslında. Sahipleri için Cennete götüren güzel bir binek olacaktı.

Kurban Bayramı sabahı geldiğinde; Arif, babası ve dedesi köy camiinde bayram namazı kılmaya gittiler. Arif camide okunan hutbeyi dikkatle dinledi.

İmam, hutbeye “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” ayetini okuyarak başladı. Ardından kurban edilebilecek hayvanlardan söz etti.

Arif o gün, sadece dört cins hayvanın kurban edilebileceğini öğrendi. Bunlar deve, sığır, keçi ve koyundu.

Allah bu hayvanları insanlara ‘nimet’ olarak vermişti. İnsanlar da bu hayvanların etinden, sütünden, derisinden, gübresinden yararlanıyorlardı.

Bu mübarek hayvanların büyük bir nimet olduğuna Kur’an da dikkat çekiyordu. Hatta Kur’an’ın bir suresinin ismi bu hayvanlardan geliyordu: En’am Suresi.

En’am; deve, sığır, keçi ve koyun cinsi hayvanların tümüne verilen ortak isimdi.

Nimet kelimesinden gelen “En’am” ismiyle adlandırılan bu surenin 142. ayetinde ise Yüce Allah şöyle buyuruyordu:

“Hayvanlardan yük taşıyan ve etinden, sütünden, derisinden ve kılından istifade edilenleri de Allah yarattı. Onun size rızık olarak verdiklerinden yiyin…”

kurban bayramı

Nasıl ki yeryüzündeki bütün canlılara çok büyük faydası olan yağmura “rahmet” deniliyordu, insanlara her yönüyle çok büyük yararlar sağlayan bu mübarek hayvanlara da nimet anlamında “en’am” deniliyordu.

Çünkü bu hayvanlar gerçekten tam bir nimet idi. Allah’ın insanların hizmetine verdiği canlılardı. Sivrisinekten aslana kadar pek çok hayvan insanlar için zararlı ve tehlikeli olabilirken, deve ve sığır gibi bu koca koca hayvanların tam anlamıyla insana hizmetkâr olmasında büyük ders ve ibretler vardı. Hatta bu sebeple bu mübarek hayvanlar için “Cennetten gelme” denilirdi.

Arif bu Kurban Bayramı’nda da çok güzel bilgiler öğrenmişti.

Verdiği bütün nimetlerden dolayı Allah’a şükretti. Kuzularla Cennette de olabilmek ve orada da oynayabilmek için dua etti.

Makas Eller: Kurban Bayramı

Kurban Bayramına sayılı günler kaldı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*