İslam kalpleri fethediyor, fetihler devam ediyor

Arif, Peygamber Efendimizin Hayatını okumaya devam ediyordu.

“Mekke’nin Fethi” başlığına geldiğinde hayretler içinde kaldı. Çünkü bir şehrin savaşla değil de, sevgiyle fethedildiğini gördü. Bu gerçekten bir harikaydı, büyük bir mucizeydi.

Bununla ilgili olarak, okuduğu kitapta Risale-i Nur’dan şöyle bir alıntı da vardı:

“Akılları, ruhları, kalpleri, nefisleri fetih ve teshir ediyor [boyun eğdiriyor]”.

Evet, Sevgili Peygamberimiz (asm) önce gönülleri fethetmişti. Bu, kalplerin İslâmın açılması demekti. Veya İslâmın, “iman anahtarıyla” kalplerin kilidini açması da denilebilirdi buna.

Hz. Peygamber (asm) ve mü’minler Mekke şehrine girdiklerinde vatanlarına kavuşmuş olmanın sevincini yaşadılar.

Bu sayede Müslümanlar Kâbe’ye kavuştular. “Allah’ın evi”ni rahatça ziyaret etme imkânı buldular.

Peygamberimiz (asm), 571 yılında bu güzel ve mukaddes şehirde doğ- muştu. Çocukluğu ve gençliği burada geçmişti. Kendisine, Allah tarafından “peygamberlik” vazifesi de bu şehirde verilmişti. Dolayısıyla İslâmın da doğup yayıldığı şehirdi burası.

Sonrasında Müslümanlar, Allah’ın emriyle Medine’ye göç etmişlerdi. Buna “hicret” deniyordu. İslâm dini Medine’de hızla yayıldı. Müslümanlar çoğaldı.

Mekkeli Müşrikler, İslâmın yayılmasını engellemeye kalktılar, Müslümanlarla savaştılar. Bedir, Uhud, Hendek savaşları yapıldı. Müslümanlar pek çok şehit verdi.

Nihayet Hudeybiye Barış Antlaşması imzalandı. Müslümanların aleyhine gibi gözüken bu anlaşma, İslâmın lehine oldu. Bu barış ortamında İslâma ilgi de, Müslümanların sayısı da arttı.

Ve işte Mekke’nin fethi, böylesi bir ortamda geldi. Allah’ın Fetih Suresi’nde Müslümanlara verdiği Mekke’nin fethi müjdesi gerçekleşmiş oldu.

Hz. Peygamber (asm) ve mü’minler şehre girdiklerinde, Allah’a tevbe ve istiğfarda bulundular. Çünkü bu da Allah’ın bir emriydi. Bunu Nasr Suresi’nden öğreniyoruz:

“Allah’ın yardımı ve fetih (Mekke fethi) geldiğinde ve insanların bölük bölük Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd ederek tesbihte bulun ve O’ndan bağışlama dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir.” (Nasr Suresi: 1-3)

Müslümanların fethi, işte böyle güzel bir fetihti. Kalplerin İslâma teslim olmasıydı. Gönüllerin imana kavuşmasıydı.

Arif, Peygamber Efendimizin Hayatından bu kısımları okuduğunda “Fetihler devam ediyor” diye düşündü. Mekke bir defa fethedildi ama “insanlar” fethedilmeye devam ediyordu. Hem de bütün dünyada…

Her insan bir şehir gibiydi aslında. Fethedilmeyi bekleyen bir şehir… Ve İslâm, onların kalplerini fethetmeye devam ediyordu.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*