Anadolu Oyunları

 

AÇ KAPIYI BEZİRGÂN BAŞI

En az 10 kişiyle oynanan, kız-erkek karışık oynanır.

Oyuncular aralarında iki kişi seçer. Bunlardan biri “altın saat” diğeri “altın bilezik” ya da “elma” “armut” gibi farklı adlar alır. Sonra ikisi yüz yüze durur, elele tutuşup beklerler. Diğer çocuklar bunların çevresinde daire oluşturup dönmeye başlarlar. Daha sonra da bu ikisinin oluşturduğu kapıdan geçmek isterler ve;

“Aç kapıyı bezirgan başı”

“Kapı hakkın ne verirsin?”

“Arkamdaki yadigâr olsun” tekerlemesinin ardından kapı görevi yapanlar kollarını kaldırırlar ve sıradaki çocuklar bu ikisinin kolları altından geçmeye başlarlar. Bu arada yüksek sesle söyledikleri şarkının ritmine uyarak başlarını sağa sola devirerek ve hoplaya zıplaya kapıdan geçip tekrar sıraya girerler. El ele tutuşan çocukların tercihine göre kolları altından geçmekte olan çocuklardan istedikleri kişiden başlayarak;

“Birinci sıçan, ikinci sıçan, üçüncü sıçan kapana” diye sayarak geçmekte olan çocukları yakalayıp yakalayıp bırakırlar. Başladıktan sonraki üçüncü çocuğu yakalayıp bırakmazlar. Kulağına eğilip gizlice  “Altın saat mi istersin altın bilezik mi?” diye sorulur.

Verilen cevaba göre çocuk soruyu soranlardan birinin arkasına geçer. Bu işlem tüm çocukların iki gruba ayrılmasına dek sürer. Sonra her iki grup çocukları birbirlerinin bellerinden sıkıca tutarlar. Orta yere çizilen bir çizginin iki tarafında yer alan gruplar birbirlerini çekerek güç gösterisine girerler. Çizgiyi geçen grup oyunu kaybeder, yenik düşer. Haydi, hayırlı oyunlar!

 

KUYU KAZMANI

En az 5 kişi ile oynanan oyunda her çocuk ellerindeki sopa ile daireler çizer.

1 sopa fazla vardır ve o sopayla ebeyi seçmek için her çocuk sopayı sektirir. En az sektiren ebe olur.

Oyuncular kendilerine ait sopayı uzaklaştırmaya çalışır, oyuncu da onu yakalamayı hedefler: diğer çocuklar hemen dairesine yönelip sopalarıyla sopayı oyun alanına getirene kadar dairesini kazarlar.

Oyun bu şekilde devam eder. Sonunda en çok kazılmış daire sahibi oyuncu oraya gömülür. Haydi, hayırlı oyunlar.AÇIL KİLİDİM AÇIL

Dışarıda oynandığı gibi evde de oynayabilecekleri bir oyundur. Tüm çocuklar çember oluşturup yere otururlar ve ellerini yumruk yaparak üst üste kule gibi dizerler. Biri işaret parmağı yapmağı ile yumrukların üst tarafına dokunarak “Açıl kilidim açıl” diyerek teker teker elleri açar. En alttaki el açılmayınca açılmadığını görünce, elin sahibine soruları sorar cevapları alır.

Hani bunun kilidi?

Kuyuya düştü.

Kuyu ne oldu?

İnek içti.

İnek ne oldu?

Dağa kaçtı.

Dağ ne oldu?

Yandı bitti kül oldu

Külü nereye savruldu?

Havaya.

Soru-cevap bitince bütün çocuklar iki ellerini, parmakları açık olarak çenelerinin altında sakal gibi tutarak “Vay köse sakalım… Vay köse sakalım” sözlerini tekrarlayarak gülüşürler. Sonra en alta başka çocuk elini koyar, kilidi daha başka bir çocuk açar ve oyun sürüp gider.

ARPA ÇARPA

Oyun çıkmaz sokaklar, apartman aralarındaki dar bahçeler gibi sınırlı alanlarda oynamak için birebirdir.

Bu oyunu oynayacak çocuklar aralarında bir ebe seçerler veya aralarından en büyüğü ebe olur.

Ebe eline bir mendil alarak, herhangi bir hayvanın tarifini yapar;

Kasa kasa var kasa

Ayakları var kasa

Kuyruğu var kasa

Tüyleri var kasa gibi

Hayvanın tarifi yaptıktan sora, elindeki mendili karşısında dizilen oyunculara tek tek vererek tarif ettiği hayvanın ismini sorar, oyunculardan herhangi biri bilirse mendil ona verilir, diğer çocuklar kaçışmaya başlarlar. Mendil elinde olan oyuncu da onları kovalar ve mendille vurmaya çalışır. Vurulan oyundan çıkar. Oyunun ebesi bu ara “buğda buğda” derse elinde mendil olan oyuncu diğer oyuncuları vuramaz. Ancak ebe “Arpa çarpa” dediğinde vurabilir. Bu oyunda ebenin rolü büyüktür. Elinde mendil olan oyuncu diğer oyunculardan birini yakalayıp tam vuracağı sırada ebe ”Buğda buğda” yahut diğer oyuncular elinde mendil olan oyuncuya yaklaştıklarında “arpa çarpa” diyerek oyunu hareketlendirir. Vurulmadan en sona kalan ebe olur.

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*