Tak, tak, takkk!!! ben geldim!
Ağaca doğru kafanı çevir, bakalım beni tanıyabilecek misin?
Keskin ve çengelli tırnağımla ağaç gövdesine sımsıkı tutunur, dik ve sivri tüylerden meydana gelen, kıvrılmayan güçlü kuyruğumu da destek olarak kullanırım.
Kısa sıçrama ve hızla ağaç gövdesine tırmanırım. Biz çeşitli renklerdeyiz, boylarımız da cinsimize göre 9 ile 50 cm arasında değişir.
Eveet doğru bildin! Ben bir Ağaçkakan’ım! Bu ses ise ağaca gagamla vurduğumda çıkardığım bir nota. Nasıl mı, birazdan anlatacağım.
GAGAMLA HEM YUVA KURAR, HEM RIZKIMI BULURUM!
Sert gagam sayesinde birçok ağaçta delik açma yeteneğine sahibim.
Tak, tak, takkk! İşte böyle. Genellikle ölmüş ağaçları tercih ederim çünkü cansız ağaçların yumuşak kabukları, yuvam için kazma işimi daha kolaylaştırıyor.
Üstelik ölü ağaçların içerisinde birçok böcek ve larva çeşidi bulunur. Böylelikle fazla ve çabuk rızık bulma imkanım oluyor.
Bir diğer özelliğim de; dilim çok uzundur. Hatta o kadar uzun ki gagamın tam üç katı. Ayrıca su içme gibi temel ihtiyacımı da çok daha kolay şekilde karşılarım.
BİZ AĞAÇKAKANLAR ORMANLIK VE AĞAÇLIK ALANDA YAŞARIZ
Avustralya, Yeni Gine, Yeni Zelanda, Madagaskar ve aşırı kutup bölgeleri hariç dünyanın her yerinde yaşarım. İsmim de anlaşılacağı üzere, ormanlarda veya ağaçlık alanlarda yaşarım.
Fakat birkaç türüm kayalık tepeler ve çöller gibi ağaçsız bölgelerde yaşar. Ortalama ömrümüz türlerimize bağlı olarak 4 ila 12 yıl arasında değişir. Dünyada yaklaşık 200 farklı ağaçkakan türünün olduğunu biliyor muydun?
SANATKAR RUHLU OLDUĞUM İÇİN, MÜZİK YAPMAYI SEVERİM
Sence biz ağaçkakanların ağacı gagalamasının sebebi ne olabilir? Evet, bir marangoz gibi odunlarla uğraşmamızın dışında yaptığımız başka bir iş daha var: çeşitli nesneleri kullanarak müzik yaparız.
Şaşırdın mı?
Vücudumun dışında başka bir şeyle ses çıkarabilen tek canlıyım. Mesela bölge ile iletişim kurmak, eş çekmek, yiyecek bulmak ve hatta egzsersiz yapmak veya oynamak için çeşitli nesneler üzerinde davul çalmak gibi.
Ama ben daha çok gagalarken çıkardığım sesi sevdiğim için bu hareketi yaparım.
Sanırım insanlar beni dinleseler, onlara bestelerimi verebilirim.
GAGALAMA YAPARKEN BAŞIM AĞRIMAZ
Sana biz ağaçkakanların ilginç bir özelliğinden bahsetmek isterim.
Saniyede 20 kez gagalama yapabilirim.
Tak, tak, takkk!
Yani, ortalama günde 10.000-12.000 aralığında gagalama yaparken, hiç başım da ağrımaz.
Çünkü, boynumdaki güçlü, yoğun kaslar, tekrar tekrar başımı fırlatmam için güç verir.
Yani, kafatasımda, benim zarar görmemi engelleyen kaslar bulunur.
Bu kaslar beynim için koruyucu bir kask gibi…
KASKIM BENİ KORUR
İnsan beyninin aksine, kafatasımdaki kaslar ve sıkışabilir bir kemik (hyoid) tarafından sıkıca kapanır. Ağaç gövdesini gagalamaya başladığımda, beynimi de sallarım.
Benden bu kadar dostum! Beni dinlediğin için teşekkür ederim.
Son olarak bir şey istiyorum; hayvanları sev, koru ve saygı duy olur mu?
Dergimize abone olmak için tıklayın!
İlk yorum yapan olun