Sevgili arkadaşlar,
Şimdi yazacaklarımı okuduktan sonra belki de bir daha sakız çiğnemek istemeyeceksiniz. Ben de bunları öğrendikten sonra sakızdan soğudum. Aslında çiğnemekte bir sakınca yok ama asıl tehlike yerlere atılan çiğnenmiş sakızlar. Yere atılan sakızların hem çevreye, hem de insan ve hayvan sağlığına çok büyük zararları olduğunu biliyor muydunuz? Hastalık yayan bu sakızlar, ölümlere bile yol açabiliyormuş. Mesela kuşların boğazına takıldığında nefes alamadıkları için ölümüne sebep olduğunu okudum. Hayvanların ayaklarına ya da tüylerine de yapışabilir. Bu konu ilgimi çekti, “Minicik sakız nasıl bu kadar tehlikeli olabilir?” diye hayretler içinde biraz daha araştırdım. Hayretim daha da arttı. Çünkü sakız çiğnemenin ve yanında bulundurmanın yasak olduğu bir ülke varmış. Evet, ben de çok şaşırdım, Singapur diye bir ülkede sakız yasakmış. Yere atılan sakızlar doğada 4-5 yıl kalabiliyormuş. Sonra tramvay, metro gibi otomatik kapı aralıklarına atıldıysa bu kapıların açılıp kapanma sistemlerini bozup çok büyük tehlikelere yol açabiliyormuş.
Ben de meyveli, şekerli sakızları çok severim ve çiğnerken baloncuk yapmak da hoşuma gider. Ama bu bilgileri öğrendikten sonra baloncuk yapıp tekrar aynı sakızı çiğnemeye devam etmenin de çok sakıncalı olduğunu düşündüm. Üstelik de salgın hastalığın yaygın olduğu bu zamanlarda daha da tehlikeli. Hava yoluyla şişirdiğimiz baloncuğa yapışan mikroplar ağzımıza girebilir. Ben bundan sonra çok fazla sakız çiğnemem ve çiğnesem de yere atmam. Zaten atmıyordum, çöpe atıyordum ama artık daha da dikkat edeceğim. Ve yere atanları uyarıp, çevreye ve canlıların sağlığına verilen zararları onlara da anlatacağım. Hepinize sağlıklı ve mutlu günler.
LEMANUR YÜKSELTEN
İlk yorum yapan olun