Kedili Gün (2023/02)

Çocuk, kediye selam verdi. Kedi kimse var mı diye bir sağına bir soluna baktı.

Koşarak gelen başka bir çocuk kediye hoş geldin dedi. Sonra başka çocuk ve bir başkası…

Kedi epey keyiflendi. Her yer çocuktu. Burası bir okulun bahçesiydi.

Teneffüse çıkan çocuklar okul bahçesine yanlışlıkla giren gri kedinin etrafını sarmışlardı.

Okul büyük binaların ortasında bol çocuklu, az ağaçlı bir yerdi. Kediler ve güvercinler çok uğramazdı buraya. Çocuklar kediye hemen bir isim buldular. Çoğu çizgi çalışmasından yeni çıkmış olmasından mı yoksa kedinin gri çizgilerinden mi etkilendiler bilinmez, ona “Çizgi “ dediler. Kedi de kendine bir ad verildiğini anlamış gibi yerde sırtının üstünde bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu.

Sevilmek istiyordu. La lalala lalala en sevdikleri şarkıların melodilerinden oluşan okul zili çalmıştı bile. İyi de kimse sınıfa gitmek istemiyordu. Çizgi’yi içlerinde biri kucakladı. Sınıfa götürdüler.

Öğretmen de “Çizgi”yi sevdi. Sınıfın tabanına çizgiler çizdiler. Çizgileri takip etme oyunu oynadılar. Pencereye konan güvercinleri Çizgi görüp oyun bozulmasın diye de epey çaba sarf ettiler.

Öğretmen kitap okudu. Çizgi ve çocuklar dinledi. Kitap bitti bitecek.

Çizgi kuyruğunu salladı, mırıl mırıl mırıldandı. Çocuklar şaşırdı. Çizgi hiçbir şey olmamış gibi sınıftan çıktı.

Çıkarken de arkasına dönüp “Miyav” dedi. Çocuklar peşinden gitmek istedi. Öğretmen “Bırakın çocuklar misafirlik sona erdi.” dedi. Onu misafir edecekleri bir başka günde, yapacaklarının hayali ile hepsi ona güle güle dedi.

origami kedi

Dergimize abone olmak için tıklayın!

işrak resfebe sel sembol şeair-i islam kat'ı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*