Teknolojik gelişmelere geçmeden önce, kendi vücut yapımızdan kısmen de olsa bahsetmeyi uygun görüyorum. Vücudumuz baş, gövde, kollar ve ayaklardan meydana geldiğini hepimiz biliyoruz. Tanımaya çalıştığımız vücudumuzdaki organlardan ayaklar yalnızca dik durmaya yürüyerek hareket etmeye yararken, ellerimiz; kavrama, itme, kaldırma, parçalama ve savunma aracı olarak kullanmaya uygun durumda yaratılmışlardır.
İNSANLA GELİŞEN TEKNOLOJİ
Her iş ustalık ister. Ama onu bir kişiden öğrenmek gerekir. Eğer her marangoz keser, çekiç, bıçkı, testere ve rendeyi icat etmek ve üstelik bunlarla nasıl işlemek gerektiğini düşünmek zorunda olsaydı dünyada tek bir marangoz bulunmazdı. Coğrafya öğrenmek için herkesin dünyayı dolaşması, Amerika’yı yeniden keşfetmesi, Afrika’yı incelemesi, Everest tepesine tırmanması gerekseydi ve bütün bunları birer birer anlatsaydı, buna bir insanın hayatı yetmezdi. İnsan usta olarak doğmaz, ustalık sonradan öğrenilir. İnsanın hayvandan ne kadar farklı olduğu asıl burada görülür.
HER ŞEY O’NU HATIRLATIYOR
Sevgili Can Kardeşler; evimizde kullandığımız tüm eşyalar Allah’ın bize vermiş olduğu akıl aletini kullanarak tabiatta bulunan madenleri ve diğer malzemeleri işleyerek meydana çıkarıyoruz. Misal: mutfağımızda kullandığımız kaşık, çatal, tencere, tava ve ocak gibi hayatımızı kolaylaştıran aletler ve bize lütfedilen meyve ve sebzeler, bitkiler ne kadar uyumlu oluyorlar hep beraber bir bütünü oluşturuyorlar değil mi? İşte bunlar bize tek bir zatı tek bir organizatörü hatırlatıyor, Allah’ı. Haydi, hep birlikte O’na şükredelim.
MELEK DOKUMACI
İlk yorum yapan olun