Yemeklerimizi ağzımızla yeriz. Nefesimizi ağzımızdan alıp veririz. Konuşmakta ağzımızı kullanırız. Ağzımızın içinde bulunan dil, diş ve damaklarımız vardır. Bunları günlük kullanırız. Alt ve üst dudakların yardımıyla ağzımız korunma altına alınmıştır. Dışarıdan gelecek ve ağza alınan şeyler konusunda dudaklar ve dilimiz kapıcı görevini üstlenmiştir.
Lokmaları ağza almada ve ısırmada esnek bir yapıya sahip olan dudaklarımız bize yardımcı olmaktadır. Konuşmak istediğimiz- de, hissettiğimizde yine ağzımızı kapamak veya açmak suretiyle bunu yaparız. İnsanlar ağızlarıyla konuştukça rahatlarlar ve birbirleriyle konuşarak anlaşırlar.
Bazen de ağzımızı susmada kullanırız. Dudaklarımızı kapatırız, konuşmak istemeyiz, sessiz kalırız. Susma hakkını kullanırız. Konuşmak mı susmak mı daha iyi olur bilinmez ama insan konuştuğundan sorumludur. Beklide bazen susmak konuşmaktan daha tesirli olabilir. Zaten konuşmanın tesir etmediği yerde boşuna söz sarf etmenin bir anlamı yoktur.
Yazan: Mehmet Erbaş
Yazının tamamı için Mayıs sayımızı kaçırmayın.
Dergimize abone olmak için tıklayın!
İlk yorum yapan olun