Milyonlarca hücre kavga etmeden yaşıyor

hücre

Sevgili can kardeşlerim, tek başına mısınız, yoksa kalabalık mı?

Etrafınıza bakmayın öyle…

Vücudunuzdan bahsediyorum.

Şimdi sizlere bir şey söyleyeceğim; bizim vücudumuz çok kalabalık aslında. Rabbimiz bu güzel vücudumuzu hücre adını verdiğimiz küçük yapılarla inşa etmiş. Bu hücrelerin sayısı o kadar çok ki sevgili dostlar, dünyamızda şu an var olan insan sayısından bile kat kat daha fazla.

Şimdi bir oda dolusu insan düşünün…

Sonra yüzlerce insanı… Binlerce, milyonlarca…

Hatta daha da fazla. Bu kadar insan sizce birlik içinde kavga etmeden mutlu mutlu yaşayabilir miydi? Şimdi vücudumuza bakalım. Bu kadar çook hücre nasıl oluyor da böyle kardeş kardeş yaşıyor?

Vücudumuz farklı vazifelerde çalı- şan hücrelerden oluşmuştur. Her bir organın, dokunun kendine özgü hücresi vardır. Farklı işlerde çalışan bu hücreler beraber öyle düzenli hareket ederler ki vücudumuz sanki tek bir parçadan oluşmuş gibi düzeni bozulmadan hayatlanır, devam bulur.

Şimdi düşünün dostlarım… Bu minik hücrelerimiz diğer hücre arkadaşını beğenmezse onun yaptığı işi küçük görse, veya kendi bulunduğu dokuyu üstün tutsa. Dese ki mesela; ben beyin hücresiyim hepinizden üstünüm… Ya da bu hücreler bencillik etse yalnız kendileri için çalışşa, hücre arkadaşına yardım etmese imdadına koşmasa? Sizce hayat devam eder mi?

Hayat ittihatla olur dostlarım. Bediüzzaman Hazretleri bir eserinde şöyle der; “Hayat vahdet ve ittihadın neticesidir. İmtizaçkarane hayat gittiği zaman manevi hayat da gider.”

Birlik olmakla hayatlanır vücutlar. Kardeşlikle, yardımlaşmakla, birbirinin eksiğini tamamlamakla vücut hayat kazanır canım kardeşlerim.

Sevgiyle kalın.

Dergimize abone olmak için tıklayın!

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*