Sahur bereketi

sahur

Arif’in heyecan ve neşesine diyecek yoktu. On bir ayın sultanı Ramazan gelmişti yine.

Gece yemekleri, iftarlar, uzun uzun namazlar, hep birlikte yüksek sesle getirilen salâvatlar… Arif bunları düşündükçe heyecanlanıyordu.

Annesinin geçen sene, sahur yemeklerinde yaptığı börekleri de hatırladı tabii. Ne kadar da lezzetliydi onlar. Hemen annesine koştu.

“Annee, bu gece sahurda börek yapar mısın yine? Hani geçen sene yapıyordun ya, ondan işte.”

“Tatlım, böreğim benim, yaparım tabii. Sen istersin de ben yapmaz mıyım?”

Arif buna çok sevindi. “Yaşasınnn!” diye sevinçle babasına koştu.

“Babaaa! Annem yine sahur böreği yapacak bize.”

Babası da sevindi tabii. O da çok seviyordu böreği çünkü.

Arif bir süre düşündü. “Baba ya, biz bu böreği normalde de yemiyor muyuz? Annem bize başka zaman da yapmıyor mu yani?”

Babası gülümsedi. “Güzel yavrum, doğru söylüyorsun aslında. Annen başka zaman da yapıyor.”

Arif buna çok şaşırdı. “O zaman neden sadece Ramazan’da yiyiyormuşuz gibi geldi bana?”

Bu duruma, ikisi de hayret ettiler. Arif annesine gidip, bunu ona

da sordu. Evet, börek aynı börekti. Bu kesindi. O halde fark neredeydi?

Yazının tamamını okumak için Nisan sayımızı kaçırmayın, abone olmak için tıklayın!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*