Evli Salyangoz, Barksız Sümüklüböcek!

Sevgili dostlarım!

Ben bir salyangozum. Asla bir- birimize karıştırmamanız gereken bir akrabam var.

Pek çoğunuz benimle yani salyangozla sümüklü böceklerin benzer canlılar olduğunu düşünür.

Değiliz. Bir kez daha söylüyorum, lütfen bizi birbirimizle karıştırmayın.

Evet, aynı yerlerde yaşarız, renkleri birbirimize benzer. Fakat kocaman “kabuk farkını” görmezden gelmeyin.

BENDE KABUK, ONDA PALTO VAR

Benim kocaman kabuğum var. Tıpkı kaplumbağa gibi bir evim var. Zavallı ikizimin ise yok.

Demem o ki; sümüklü böceklerin korktuklarında veya canları sıkıldığında ya da yağmur yağmaya başladığında, biz salyangozlar gibi içine sığınabilecekleri bir kabukları yok.

“E ama bu haksızlık değil mi?” diye soruyorsunuz galiba. Duydum, duydum.

Biz salyangozlar elbette evlerimizi üzerimizde taşıyoruz. Gerçi kabuklarımız kaplumbağa kadar sert ve sağlam değil, biraz daha kırılgandır hatta.

Ama içimiz öyle mükemmel yaratılmış bir ev ki, yaşamayan bilmez.

Peki, bu durumda sümüklü böcekler evsiz barksız salyangozlar diyebilir miyiz?

Pek de öyle sayılmaz.

Çünkü; onların bir eve ihtiyacı yok. Zavallı sümüklüböcek dediğime bakmayın. Evet, bir evleri yoktur fakat kalın bir paltoları var. Biz salyangozun kabuğunu çıkardığında, yaşamamız mümkün değil. Ama sümüklüböceğin paltosunu çıkarmanız asla mümkün değildir.

Benim kabuklarım spiral şeklindedir. Eğer yeni bir salyangoz kardeşim varsa, kabuğunun sertlik kazanması için, içerisinden çıktığı yumurta kabuğunu yiyerek kalsiyum ihtiyacını karşılar.

HIZIMIZ SAATTE BİR METRE

Allah o vitamini kabuğun içerisinden bize hazır besin olarak veriyor, hem de en yararlısından.

Sümüklüböceklerin paltoları ise sert deridendir. Her ikimizin en önemli özelliği sürünerek ilerlememiz. Çok hızlı değiliz. Ayağımın ön kesiminin yakınında bir salgı bezi, sümüksü bir sıvı salgılar. Bu sıvı benim yolumu yağlar, parlatır ve hareketimi kolaylaştırır.

Hani siz insanların yaptığı gibi. Daha doğrusu bir tankın paletleri üzerinde gitmesi gibi dalga dalga süzülerek nazlı nazlı hareket ederiz. İnsanlar bunu bizden öğrendi.

Hızımız saatte 1 metreyi bulur. Yapılan araştırmalar bunu söylüyor.

HEM NARİN HEM DE OBURUM!

Neden mi beni sık göremiyorsun?

Eğer beni görmek istiyorsan, yağışlı ve çiğli günleri beklemek zorundasın dostum.

O kadar nariniz ki, hava sıcaklığı eksi 40 derece, eksi 50 derece olduğu zaman inanın buna dayanamam ve hemen can veririm.

Sümüklüböcek ve bizler, törpüye benzeyen dillerimizle besleniriz.

Genelde bitki yeriz. Şaşıracaksın ama bizler çileğe bayılırız. Tabii ki vejetaryen değilim. Söz konusu karın doyurmakta ölü ya da canlı hayvan eti de yiyebilirim.

Bazı bilim adamları “Salyangoz ve sümüklüböcek o kadar oburdur ki, çok zorda kalırlarsa, birbirlerini bile yiyebilirler” diyor.

Bilemiyorum. Siz insanların yanında bizim oburluğumuz ne ki?

Haydi sağlıcakla kal evde kal!

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*