Yemyeşil çimenlere uzandığınızda ya da evinizin penceresinden gökyüzüne baktığınızda en çok neyi hayal edersiniz? Haydi koşun, bakın şimdi pencereden. Atılmış pamuk gibi gökte asılı durdurulan şirin bulutları görüyor musunuz? Siz de bulutlara bakarken üzerinde zıplamayı hayal ettiniz mi hiç?
Sevgili can kardeşlerim, bu ay sizinle birlikte gökyüzünü süsleyen buluttan soracağız Rabbimizi. Vazifelerini öğrenip Hâlıkımızı tanıyacağız. Bakalım neler yapıyormuş bulut kardeş?
Şimdi yine gökyüzüne çıkalım birlikte. Aşağıdan sesimizi duymaz belki de 🙂
Şükür vardık yanına.
“Hey bulut kardeş!”
“Oo hoş geldiniz sevgili dostlarım.”
“Ne bu acelen söylesene?”
“Yağmur yetiştirmem lazım susamış topraklara. Vazifelerim çoktur benim. Kimi zaman muhtaçlara su taşırım Rabbimin emriyle. Kimi zaman Güneş’e perde olurum sizlere gölge olsun diye.
Siz sıcaktan bunaldığınızda yağmur kardeşle birlikte geliriz serinlemeniz için. Yağmurun şıpıltılarını duyarsınız siz. Aslında biz size bağırırız ‘Sizlere müjde geliyoruz’ diye. Bunun gibi birçok hakimane ve rahimane vazifelerim vardır. Rab’bim’izin Rahman ismini tecelli ettiririm. Çünkü o sizlere karşı çok merhametlidir sevgili dostlarım.”
“Teşekkür ederiz bulut kardeş. Biz seni daha fazla tutmayalım da vazifeni tamamla.”
Haydi can kardeşler, biz de yere inelim ve bekleyelim, belki bizleri de serinletmek için yağmur damlaları düşer üstümüze. Belki bahçemiz susamıştır, imdada koşar bulut kardeş. Gökyüzüne baktığımızda bulutların tatlı tebessümünü görmeniz dileğiyle… 🙂
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
İlk yorum yapan olun