Penguenin Gördüğü Canavar

Minik Penguen Pupu, Annesine:
“Anne, ben büyüdüm. Artık dünyayı gezmek ve görmek istiyorum. Beni akşam bekleme.”
Annesi Pupu’nun bu garip isteğine karşılık; “Olur, ama bu fikrinden vazgeçersen, seni bekliyor olacağım.”
“Tamam” dedi ve pılını pırtısını toplayıp bir çubuğa bağladı, yola düştü.
Az gitti, uz gitti. Dere-depe düz gitti. Karlı minik tepeleri aştı. Derken yorulduğunu hissetti ve biraz oturup dinlenmeyi düşündü.

Bu arada sesler duydu. Hemen karı eşeleyerek saklandı. Bir de ne görsün; iki tane iki ayaklı tuhaf yaratıklar… Böylesini ilk kez görüyordu. Üstelik bunlar konuşuyordu. Üstünde elbiseler vardı, kalın giyinmişlerdi.
Biri diğerine:
“Yakında, çok yakında olmalı.”
“Kokularını alıyorum ortak” dedi arkadaşına.
“Penguenlerin yuvaları burada olmalı. Yanlış hatırlamıyorsam, şu ilerideki minik tepelerin arkasında olacak.
Onları tek tek avlayıp, satacağız ve çok para kazanacağız.”
Pupu’nun gözleri faltaşı gibi açıldı. Kendi ailesinden bahsediyorlardı. Hemen geri dönüp, annesine haber vermeliydi. Nitekim, onlardan önce varmalıydı.
Adım adım, yürümek yerine, hemen göbeğinin üstünde kaymaya başladı.
Bir müddet sonra, evindeydi. Kapıyı deliler gibi çalmaya başladı. Annesi, sakince kapıyı açtı:
“Dünyayı dolaşmaktan vazgeçtin galiba Pupu? Seni biraz daha geç bekliyordum.”
Pupu nefes nefese kalmış, annesine;
“Anne geliyorlar!” diyebildi. Sözlerinin devamında: “İki ayaklı iki canavar buraya doğru geliyor. Üstelik ellerinde çivili sopalar var.”
Annesi durumun ciddiyetini kavradı.
“Bunlar insan” dedi. “Her mevsimde buralara gelip, bizi avlayıp, satarlar” dedi.
Annesi, hemen diğer aile fertlerine haber verdi. Penguen sürüsü, hemen bulundukları yerden ayrılıp başka yere doğru yani insanların ulaşamayacakları yere apar-topar gittiler. Az sonra iki ayaklı garip yaratıklar geldiğinde Penguen sürüsünün çoktan o bölgeyi terk ettiğini anladılar.
Akşama doğru Pupu’nun annesi, başını okşayarak:
“Aferin Pupu, sen bizi haberdar ederek, ailemizin hayatını kurtardın. Artık bizim büyüğümüz sayılırsın. Hem bunun için dünyayı gezmene gerek yok.”
İkisi de gülüştüler.

İnci Karaman

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*