Kral Aslan’ın Tedavisi

O, ormanlar kralıydı. Çünkü bir aslandı. Ama her hayvan gibi onun da bir derdi var ve kimseye söylemeye cesaret edemiyordu.
Çünkü ormandaki diğer hayvanlar onun çaresizliğini bilirse alay edebilirler diye düşünüyordu. O büyük görünmeli, asaletinden taviz vermemeliydi. Dostlarını koruyan ama düşmanlarına acımasız bilinmeliydi.
Mağaraya çekiliyor, derdiyle baş başa kalıyordu. Böylelikle dışarıya çıkmıyor, içine kapanıyordu.
Ormanda birtakım işlerin yürümesi gerekirken, o mağarasına çekilerek gözden uzak kalmak istiyordu. Bu durum hayvanları tedirgin etti.
Onu seven dostları aslanın bu haline üzülürken, tahta çıkmak isteyen çakal sürüsünün başı Çeko, Kral Aslan’ın hasta olduğunu artık tahta oturamayacağını ormana yaymaya başlamıştı. Bu durum aslanın kulağına gitti. Ama yine de herhangi bir müdahalede bulunmadı. Ormandaki hayvanlar bu dedikodudan tedirgin oldu.
Yoksa gerçekten Kral Aslan ölecek kadar hasta mıydı?
Bilge Fare, Kral Aslan’ın derdini anlamak için bir gece mağaraya gizlice girdi. Kral Aslan uyuyordu, sonra ani bir ağrıyla uyandı… Uğuldamaya başladı. Pençesiyle çenesini tutuyordu. Bilge Fare olanları anlamıştı. Kral Aslan’ın dişi ağrıyordu. Utancından kimseye söyleyemediğini fark etmişti.
Bilge Fare, eğilerek kralını selamladı.
“Kralım niçin bu derdinizi daha önce söylemediniz. Bu kadar gün acı çekmezdiniz?”
Kral Aslan, Bilge Fare’yi fark etti önce kızdı, sonra derdini açtı:
“Günlerdir bu diş ağrısından duramıyorum. Ama kimse benimle alay etmesin diye söylemiyordum. Çünkü ben kralım, onların
gözünde büyük görünmeliyim.”
Bilge Fare; “Kralım büyükler de hasta olur, büyüklerin de dişi ağrır. Bu sizin büyüklüğünüze bir zarar vermez. Tam tersine
derdinizi paylaşmazsanız o zaman büyüklüğünüz zarar görür. Bakın hakkınızda öleceğinize dair dedikodular almış başını gidiyor.
Şimdiden krallığınız tartışılır hale geldi.”
Kral Aslan üzgün bir halde, “Ne yapmalıyım?”
Bilge Fare’nin duymak istediği buydu, hemen “İzin verin, dişinizi tedavi edeyim.” dedi.
Aslan kocaman ağzını açtı. Bilge Fare eline aldığı bir kıymıkla içine girdi. Bir et parçası çürük dişin arasına sıkışmış, ağrı yapıyordu. Et parçasını dişlerinin arasından çekti aldı. Çürük olan yere özel karışımdan yaptığı otu bastırarak temizledi.
“Bir gün boyu ağzınızı kapalı tutun, ertesi gün açın iyileşmiş olacak. Artık ağrıdan da kurtuldunuz. Tahtınıza geri dönebilirsiniz.”
Aslan çok sevindi buna. Şimdiye kadar derdini açıp, tedavi olmadığına kızdı kendine.
Ertesi gün tahta geçtiğinde çakal sürüsünün dedikoduları boşa çıktığını gören Kral Aslan’ın dostları bayram etti. Artık bundan sonra bir derdi olursa paylaşacağı dostları olduğunu öğrendi Kral… En önemlisi derdini paylaşacağı bir Bilge Fare vardı.

İnci Karaman

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*