NE ZÜRAFA NE ZEBRAYIM, İYİ AMA BEN KİMİMMM?

Hani, devekuşu fıkrasını bilirsin:
Demişler ki, “Sen devesin, yük taşı.”
Demiş ki, “Hayır, ben kuşum.”
“O halde uç” demişler. O da demiş ki, “Hayır deveyim.”
İşte onun gibi, beni görenler ya “Zürafa” sanıyor ya da “Zebra.”
Ya “her ikisiyim” diyorum yahut “ikisi de değilim.”
Çünkü zebra ve zürafa ile farklı özelliklere sahibim…
Ben, geviş getiren at büyüklüğünde bir antilop türüyüm.
Afrika’nın Kongo bölgesinde, sık ormanlarda yaşarım. Çünkü ben: OKAPİ’yim!
Mesela benim ön ve arka ayaklarımda beyaz, yatay çizgiler bulunur.
Zebra gibi her tarafım çizgilerle dolu değil yani…
Üstelik boynuzlarım da yoktur, kulaklarım uzun ve geniştir.
Büyük kulaklarım sayesinde tehlikeleri kolayca tespit edebilirim.
Yaratıcımızın bize vermiş olduğu yeteneklerden birisi de mükemmel koku alma duyusu… Bu koku sayesinde beslenirim.
Zürafa gibi uzun da değilim ama kafa yapımız çok benzer.

DİLİM HEM GÖZLERİME HEM DE KULAKLARIMA UZANIR

Sana benzer bir yönümden bahsetmek isterim.
Zürafa gibi büyük siyah gözlerim ve çok uzun, morumsu bir dilim var.
Biliyor musun, dilim hem gözlerime hem de kulaklarıma kadar uzanıyor.

Dilimi çeşitli bitkilerin saplarından yaprak ve tomurcukları ayıklamak için kullanırım.
Yaprakların yanı sıra, meyveleri, otları, eğreltileri ve dalları da yerim.
Yani etçil hayvanlar değiliz. Genellikle bazı mantar türleriyle besleniriz.

Bilim İnsanı Bize Melez Der

Ucu püsküllü uzunca bir kuyruğum var…
Tüylerim kısa, sık, parlaktır.
Kızıl kahverengi olan tüylerim ayak ucuma doğru beyazlaşır.
Bacaklarımın üzerinde kaplan postunu andıran çizgiler, lekeler vardır.
Yani birçok hayvanı hatırlatan özelliklerim var.
Bazı bilim insanları bizim zebra, zürafa, antilop karışımı melez olduğumuzu iddia eder…

Yalnız Yaşamayı Severim

Yanlış okumadın. Nadir de olsa ufak bir sürü halinde yaşayanlarımıza rastlanır… Ortalama 25-30 yıl sessiz ve sedasız yaşarım. Kimseye zararım yoktur.

KIRMIZI LİSTEDEYİM!

Biliyor musunuz sevgili arkadaşlarım; Uluslarası Doğayı Korunma Birliği’ne göre, çok nadir hayvan türü olduğum için, yakında tamamen yok olacaklar listesindeyim.
Bilim insanları, dünyanın en nadir bulunan türlerini takip ederek tehdit altında olan memeliler, sürüngenler, kuşlar ve bitkilerden oluşan kırmızı listeyi güncelledi…
Bizler, yani Okapiler “neredeyse tehdit altında” statüsünden “tehdit altında” statüsüne alındık.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Yani yok olmama 3 adım kaldı demek. Bu korkunç bir durum.
İnsanlar neden bizi avlar? Düşünebiliyor musunuz? Son 18 yılda türümün hayat alanının yüzde 50’si yok edildi. Büyüklerinize söyleyin, artık bizim gibi doğaya zararı olmayan hayvan türlerini avlamayı bıraksınlar.
Şimdilik benden bu kadar! Hoşça kalııın!

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*