“Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız.”
Arif, Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi’nde söylediği bu sözü okuyunca, dünya insanlığını “kocaman bir aile” olarak hayal etti. Kendisi de bu ailenin bir üyesiydi. Herkes Hz. Adem ile Havva anamızın çocukları idi. Böyle düşününce “Ne kadar da çok kardeşim var benim!” dedi.
Aile yuvası sıcak olurdu elbette. Ailede sevgi ve saygı olurdu. Birlik beraberlik olurdu.
Peki dünya böyle miydi?
Arif’in başı öne eğildi. Aslında başı önüne eğilmesi gereken o değildi. Ama eğilmişti işte…
Dünya maalesef sıcacık bir aile yuvası gibi değildi. İnsanlar kendilerini “aynı çatı altındaki kardeşler” olarak görmüyorlardı. Savaşlar, açlıklar almış başını gitmişti.
Arif haberlere baktığında çok üzülüyordu bu yüzden.
İnsanlık nasıl bir aileydi ki? Eğer herkes Hz. Adem’in çocukları ise, bu kardeş kavgası da neyin nesiydi? Hz. Adem’in ilk çocuklarından Kabil’in Habil’i öldürmesi gibi ne yazık ki insanlar birbirlerini öldürmeye devam ediyorlardı.
Peygamberimizin dünyaya gelmesi ve bütün insanların kardeş olduğunu söylemesi aslında dünyaya gönderilmiş çok büyük bir “barış mesajı” idi. Arif “İnsanlık bu mesajı okumalı ve gereğini yapmalı” diye düşündü. Ama nasıl?
“Dünyaya bir mektup yazmalıyım” dedi o an. “Evet evet, dünyaya yani insanlık aileme… Madem hepsi benim ailem!
Bu mesajıma ilgi duymalılar” diye düşündü.
Ve şöyle yazdı Arif:
“Ey insanlar!
Hepimiz Hz. Adem’in çocuklarıyız.
Hepimiz kardeşiz yani.
Ne olur birbirimizi üzmeyelim.
Kırmayalım kalplerimizi.
İncitmeyelim yüreklerimizi.
Açta açıkta bırakmayalım hiç kimseyi.
Vurmayalım, kırmayalım.. Ne olur! Güzel bir aile olalım. Kardeş olalım yeniden. Isıtalım yürekleri.
Saralım sımsıkı birbirimizi.
“………….…”
Arif en güzel ve en samimi duygularını dökmüştü kâğıda.
Sonunda da Allah’a dua etti:
“Ey Rabbim! Dünya insanlığını güzel bir aile eyle. Bizi birbirimize kardeş eyle. Birbirimizin dertlerine de, sevinçlerine de ortak olabilmeyi nasip eyle.
“Allah’ım! Dünya üzerinde bize lûtfetmiş olduğun bütün nimetler hepimize yeter. Nimetleri paylaşabilmeyi nasip eyle.
Bizi aç gözlü ve kibirli eyleme. Kalbimize Senin sevgini ve Senin adına başkalarını da sevebilmeyi yerleştir. Âmin.”
İlk yorum yapan olun