Bu eşeğin başı bizim ama…

Hoca, epeyce paradan, puldan çıkmış; süslü, püslü bir yular yaptırmış eşeğine.
Tabii eloğlu bu, gözden sürmeyi çekiyor, eşeğin başında yular bırakır mı?
Hocanın hevesi karnında kalmış.
Ne de olsa “Mal, canın yongası; üzülmez olur mu?”
Üzülmüş ama eşeğin yanında pek belli etmemiş bunu.
Getirip götürürken de kulaklarını okşayarak avutmaya çalışırmış onu.
Ne ise, gel zaman, bir gün o yuları bir mısır eşeğinin başında görmesin mi?
“Allah Allah, demiş Hoca;
bu eşeğin başı bizim ama gövdesi
nasıl oldu da değişti böyle!”

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*