Gezi-Yorum

SAHAFLAR ÇARŞISI’NDA BİR GÜN

Sınıfta öğretmenimiz “İbrahim Müteferrika’yı araştır” görevini bana verince şaşırdım.

Çünkü tanımıyordum.

Kimdi, ne iş yapardı?

Tarihte nasıl bilinirdi?

Bütün bu soruların cevabını araştırmak benim gibi biri için kolay değildi elbet. Çünkü bilgi kaynaklarım sınırlıydı.

Hatta internetin bile bu konuda yetersizliğini görünce, konuyu babama açtım.

O da bana, “Bu konuda en güvenilir kaynak Beyazıt Cami arkasında, Kapalı çarşı girişinde bulunan Sahaflar Çarşısıdır” dedi.

“Sahaf” sayfa demekmiş. Tarihimizde okumaya öylesine önem veriyorlarmış ki, bunun için çarşı bile açılmış.

Hatta önemli bir alışveriş merkezi haline gelmiş.

Konuyu arkadaşlara açınca, hep beraber gitme kararı aldık. Okul servisi çeken amcaya rica ettim, bizi aldı ve doğruca Boğaz Köprüsü üzerinden Beşiktaş, oradan Eminönü ve Beyazıt’a doğru yola çıktık.

Şoför amca servis aracını park etti.

“Siz gidin araştırmanızı yapın gelin. Ben de biraz uzanayım olur mu çocuklar?”

İstanbul Üniversitesi girişi önünden Beyazıt Camii’ne gittik. Caminin sol tarafındaki taşlık araziyle Kapalıçarşı’ya açılan Sedefçiler Kapısı arasındaki bölge Sahaflar Çarşı’ydı.

Burada yüzlerce kitap vardı. Hem tezgâh doluydu, hem de yerde dizilmiş kitaplar üst üsteydi.

Sahaflar çarşısı 15.yüzyıldan günümüze uzanan bir geçmişe sahipmiş.

Eskiden medrese öğrencilerinin ihtiyaçlarını karşılayan sahaf dükkânları, medrese çevresinde bulunurlarmış.

1460 yılında Kapalıçarşı inşaatı tamamlandıktan sonra, bu dükkânlara Kapalıçarşı içinde yer ayrılmış ve sahaf dükkânları bir araya toplanmış.

Burada gerçekleşen büyük İstanbul depremine kadar faaliyet göstermiş; depremden sonra çarşı, bu günkü yerine taşınmış. Ayrıca bugün çarşıda 17’si çift katlı, 23 dükkân bulunmakta.

Yanıma arkadaşlarımdan Mehmet geldi. Dedi ki; “Biliyor musunuz bu çarşı Sahaflar Loncası’na bağlıymış bir zamanlar. Sahaflar esnafı çıraklık, kalfalık dönemlerini geçirmeden ustalığı yükselemezmiş. Hatta Sahaflar dükkânlarını dua ile açar ve dua ile kapatırlarmış.”

“Peki, Sahaflar loncasının piri kimmiş?”

“Hemen söyleyeyim: Sahaflar Çarşısının piri ilk kitapçılardan olduğu söylenen Basralı Abdullah Yetimi Efendiymiş.”

“Hemen bu söylediklerini not edeyim.”

“Bak, elimde bulunan Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde 17. yüzyılda dükkân sayısının 50 ulemaya yani ilim ehline hizmet eden sahaf esnafının da 300 olduğundan bahseder.”

Ben,  Mehmet’le hem sohbet ediyor hem de “İbrahim Müteferrika” ile ilgili kitap arıyordum ve nihayet buldum. Evet,  eski bir kitaptı bu ve bütün detaylarına kadar hayatını kaleme almışlardı. Uygun bir fiyata alıp çantama koydum.

Sonra öğrendim ki, Sahaflar Çarşısı 1950 yılında çıkan alevlerden sonra tamamen yanmış ve içinde bulunan binlerce yazma eser kül olmuş…

İstanbul Belediyesi yanmayan yerleri kamulaştırıp, ahşap dükkânları da betonarmeye çevirerek, çarşıyı bu günkü mimari durumuna getirmiş. Ayrıca çarşının ortasına da ilk Türk matbaacısı olan İbrahim Müteferrika’nın büstünü yerleştirmiş. İşte aradığım karakterin büstü buradaydı ve hemen fotoğrafını çektim.

Bir an önce eve dönüp, İbrahim Müteferrika ile ilgili ödevimi yapmak için can atıyordum.

 

İnci Karaman

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*